"Kişi züğürtleyince eski defterleri karıştırırmış" derler. Biz şimdi eski ajandalar arasından bir şeyler seçeceğiz; lâkin bu tamâmen bir tevâfuk. Zâten düşündüğümüz bir konuydu. Nitekim; bunca yılların ajandası var. Her günün sayfası dopdolu. Bunlar n'olacak? Elbetteki sayfalar çevrilip seçmeler yapılarak yayınlanacak. En azından değerlendirilmeye çalışılacak.
AJANDALARLA BULUŞMA
İşte bugün, bir vesîleyle ajandalara mürâcaatımız sözkonusu oldu. Daha doğrusu, bizim bir Balkan seyahatimiz olmuştu. Onunla ilgili notlarımız var mı diye araştırırken ajandaların dünyâsına girmiş olduk. Hazır ele almışken yıl sırasına göre dizelim derken 2015 ajandası elimizde kalmış oldu.
İLK SAHÎFE, SON TÂRİH...
İlk sayfada Eûzü Besmele'den sonra aşağıdaki şiirin omurgasını oluşturan 3 kıtalık mısrâlar çıktı karşımıza. Biraz da güncel olduğunu düşünerek değerlendirmeyi uygun gördük; bir süre üzerinde çalışarak aynı kâfiyeyi tâkip ederek aşağıdaki şekle getirdik. Umarız beğenirsiniz.
Ancak, ilk sayfa olmasına rağmen alttaki târih ileriye âit. Bu yedek ajanda olmalı herhâlde. Her neyse, buyrun dizelere:
YOL O'NUN, YILLAR O'NUN...
Sanmayın ki akıllı,
Günü, yılı sayandır;
Kutlayacağım diye
Masaları yayandır...
*
Toparlanmak lâzımken,
İmkânlara kıyandır...
Bil ki; senden olmayan
Sana yılan-çıyandır...
*
Kimin örfü, âdeti?
Gâyet açık, ıyandır!
Kâfire özenende;
Akıl-fikir yayandır!
*
Gâye kârsa, âkıbet;
Hesap-kitap âyândır
Akılsız geçen yıllar
Akıllara ziyândır...
*
İki şey var: İnsanlar,
Kadrinde hep yavandır
Biri SIHHAT'tir dostlar;
Öbürü BOŞ ZAMAN'dır...
*
Bu bir Hadîs-i Şerîf;
Nebevî bir beyândır
Ey kardeş, akıllı ol;
Sevdiğini uyandır!
*
Dünyâda bahtlı kişi
Gerçekleri duyandır
Özüne de duyurup
İçtenlikle uyandır...
*
Nefse ağır gelse de
Yüreğini dayandır;
Şuursuz geçen yıllar
Sonsuzlukta ziyândır!
*
Nûrânî der, akıllı;
Hak yola baş koyandır!
Allâh için yaşayıp
Şerlere taş koyandır...
*
Haramlara kaçmadan
Helâllerle doyandır...
Senin rengin, en güzel;
Sıbğatullâh boyandır...
*
Öyleyse ey Müslüman
Gayrı yollar ziyândır
Önce kendin âgâh ol;
Sonra halkı uyandır...
*
Sevginin gereği bu
Dost dostuna meyândır
Eğer gerçek dost isen;
Dostu dâim uyandır...
*
Umurunda olmazsa,
Böyle dostluk ziyândır
Gerçek dostlar olalım;
Yâ Rabb, bizi uyandır...
*
Yardımlaşmazsak şâyet
Yıl da, yol da ziyândır!
Son durak nâr olmasın;
Yâ Rabb bizi uyandır!...
(11 Ocak 2015 Doğakent, Şâhincili Mah.
30 Ocak 2023 Süperkent, Akyazı Mah.)
DÖNEN SAYFALAR, AÇAN ÇİÇEKLER...
Sayfaları şöyle genel olarak bir çevirdik. Yukardaki şiirle şeklen olduğu kadar duygusallık ve tema bakımından da uyar nitelik ve nicelikte şu mısrâlarla karşılaştık. Onları da paylaşmayı uygun gördük:
İŞTE GELDİK, GİDİYORUZ...
İşte geldik gidiyoruz
Yerimizde duramadık
Çok hayâller kurduk ama
Gerçeğini kuramadık!
*
Hem okuduk, hem de yazdık
Üç kıtâ, çok düvel gezdik
Yedik-içtik, gezdik-tozduk
Has meyveler deremedik!
*
Görev dedik; lûtfettiler
Bizi topluma kattılar
Çöl deryâsına attılar
Leylâsını göremedik!
(16.4.2015 07.15 DoğaKent)
--- HAYÂTIN NE İDÜĞÜ ---
Hayât Îman ve Cihat;
Bir gayret, mücâdele
Her adımın bir tercih;
Ya ateşe, ya güle!...
29 Mayıs 2015 13.30
ULU CÂMİ Bahçelievler Mah.
HAYÂTIN ŞARTI, AŞKIN GERÇEĞİ...
Yine aynı minvâl üzere bir manzûme daha; ama iyi uyarılar, ince dokunuşlar var:
Seversin paşa gönlünce;
Bir put yapmamak şartıyla
Okur-yazarsın ömrünce;
Virüs kapmamak şartıyla...
*
Îmânı bozan fikir var
Kâğıtlarda da çok kir var
İstediğin yere gir, var;
Nûr'u tepmemek şartıyla!
*
Geniş helâl dâiresi
Bil, gittiğin yer neresi?
Açık cihan penceresi
Yol'dan sapmamak şartıyla...
*
Hakk'a kulluk aşkın özü
Gayrıyı görmemek gözü
Bir olmaktır özü-sözü;
Tâğut öpmemek şartıyla!
(5 Mart 2015 Bahçelievler/ORDU)
VAKTİ ÖLDÜR; ŞEYTANI GÜLDÜR!?
Evet sevgili dostlar. Bizim de böyle bir dünyâmız var. Arta kalan vakitlerimizi bunlarla geçiriyoruz. Sizin içinizde de benzer meşgâleleri olanlar vardır mutlakâ. Elbette herkes kâbiliyetine göre. Bizim elimizden gelen bu. Siz de bilirsiniz ki; vakti güzel şeylerle değerlendirmek elbette güzel. Lâkin bu, aslâ öldürmek keyfiyetinde olmamalı. Meşrûiyet zemîninde olmalı.
VARSA MAHZUR, BEKLEME HUZUR!
Nitekim; dînen mahzurlu şeyler sâdece vakti değil; dünyâda da âhirette de mutluluk imkânımızı da yakar-yıkar, yok eder Allâh CC korusun. Aman dikkât sevgili dostlar. Dünyâ şaka değil, boş değil; boşuna hiç değil! Aman haa!
GENÇLER HAYÂLLERİ; YA İHTİYÂRLAR?
Her neyse, bu ajandslarda sâdece şiir değil nesir de var oldukça. Hattâ nesir ağırlıklı diyebiliriz.
En başta günün olayları var. Yaşlılardan dinleyip paylaşmak adına not düştüğümüz hâtıralar var. İnşâllâh bundan böyle za.an zaman burada yer vereceğiz. Artık vakti geldi.
Öyle ya; 65 yaşı ikmâl ettik. Artık hâtıralarla yaşama dönemine ayak bastık bir vecîzenin ifâdesine göre.
BAĞLANAN YAZI, EDİLEN NİYÂZ...
Bu duygu ve düşüncelerle yazımızı bağlıyor; düşündüğümüzü hayâta geçirmeye muvaffak kılması niyâzıyla berâber Yüce Mevlâ'mızdan cümleye din-îman ve sıhhat-âfiyetler üzere bereketli ömürler, sevdikleriyle birlikte idrâk edecekleri sonsuz mutluluklar niyâz ediyor, hepinize içten sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...