Son yazımızı seçim günü sabâhı yazmıştık. Çünkü kimi gazetelerimiz yarın yayınlanacak bir yazının bugün en geç 10'da gönderilmesini şart koşuyorlar. Sonra gönderdigimizi en az bir gün sonraya atıyorlar. Biz de güncel konular noktasında günü gününe yetişmesini önemsiyoruz bâzen.
Her neyse; gerçi akşama doğru da göndersek seçim sonuçlarına dâir bir şeyler telâffuz etmemiz yine mümkün değil. Çünkü kesine yakın sonuç saat 19'dan önce tebellür etmiyor sonuçta.
** ORDU MU, RİZE Mİ, SAMSUN MU? **
Şimdi burada derdimiz tâbi seçime dâir tahminlerimizi konuşmak. Onu dün unutmuşuz.
Bizim daha ilk turdaki öngörümüz ORDU ya da RİZE şeklindeydi. SAMSUN olursa aliyyül'âlâ olur şeklinde ifâde etmiştik. Fakat, mâlum 50'ye ramakta kalmıştık.
* YİNE DE SON DERECE HAYRETTEYİZ!... *
Burada şunu ifâde edelim ki; bu iki adayı yanyana düşündüğümüzde öbür adaya oy vermemiz için sebep olmadığından daha çok vermememiz için sebepler haddinden fazla mevcut. Buna rağmen bu kadar oy alması, hattâ ilk turda başa baş'a yakın bir çekişme yaşanması bence ülkenin en büyük problemi.
** AKLINIZA NE GELİRSE ORADA!... **
Öyle bir aday ki, ülkede ne kadar açıktan ahlâksız, hâin, eşkiyâ, dinsiz, îmânsız, envâi çeşit ilâhî emirleri, dînî kaynağı hiçe sayan İZM'ci grup varsa arkasında yer almış. Bunlar da bir yere kadar normâl de, anormâl olan, bu dünyânın sigortası Aziz Türk milleti içerisinden bu gürûha bu kadar oy çıkması.
2. TUR, TAHMİNLER, SON DURAK; ORDU! ..
2.tur için de tahmînimizi ORDU olarak telâffuz ettik. Daha once belirttigimiz gibi dünkü yazıda bunu deklare etmeyi unutmuşuz. Tabiî bu asgarîsi idi. Yine 53, 55 olabilir diye bir ümîdimiz vardı. Ama sonuç ortada. Buna da şükür. Ancak, bu dünyâ mazlumlarının ümîdi çok fonksiyonel toprakların hâin ellere geçmemesi adına çok çalışmamızın gerektiği ortada. Allâh CC bu milletin yardımcısı. Ama bu "imtihanımız yok" anlamına gelmiyor. Hâinlerin nefesi ensede. Aranın açılması lâzım.
* REHÂVET YOK, HAYIRDA REKÂBETE DEVÂM... *
Bunun için de atağa ihtiyâç var. Atağa değil de rehavete düşüp, ya da Uhud'un okçuları misâli KAZANDIK, artık hep KAZANIRIZ rahatlığı meyânında yatağa geçersek bütün ümmetten öte tüm insanlığın vebâliyle berâber gayyânın derinliklerine doğru boğulur gideriz Allâh CC korusun. Âmîn...
* MÜSÂİTLER, MÜŞÂHİTLER, MÜCÂHİTLER... *
Bu ön girişten sonra gelelim düne. Seçim günü, sanırım 1975 yılında İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’ne başladıktan sonraki dönemlerde bir seçimde bu vasıfla Erbakan Hocamız liderliğindeki MSP adına görev yaptıktan yaklaşık yarım asır sonra talebesi ERDOĞAN ve ittifakında oğlu Fâtih Bey'in de yer aldığı Ak Parti öncülüğündeki CUMHUR İTTİFAKI adına MÜŞÂHİT olarak Ordu Merkez Karşıyaka Ortaokulu'ndaydık.
* ESKİ TALEBELER, YENİ ARKADAŞLAR... *
Okul Müdürü Mustafa AKDENİZ Bey başta olmak üzere yepyeni arkadaşlarla tanışma, Beyhan ÇETİNKAYA ve Fâtih KÖKSAL gibi eski talebelerimizle karşılaşıp sohbet tâzeleme imkânı bulduk.
* SEÇİM DEĞİL, ÂDETÂ BAYRAM... *
Bu arada İbrâhim Ufuk KAYNAK vekilimiz seçim bölgesi olarak bize de uğradılar. Onunla fotoğraflar çekildi. Biz de bir tevâfuku espriye çevirip muhabbete vesîle kılmak adına özel bir fotoğraf ricâ edip onu sosyâl medyada şöyle değerlendirdik:
** ORDU'NUN ÜÇ HALÎLİ BİR ARADA... **
Güzel ve mutlu bir tevâfuk; Ordu'nun 3 İbrâhim'i (İbrâhim HEKİM, İbrâhim UFUK, İbrâhim YÜKSEL) bir arada. Seçimin millet, memleket ve insanlık için hayırlara wesîle olması dileğiyle Karşıyaka'dan sizlere sevgiler-saygılar sunuyorlar wes'selâm...
* İŞTE BİR DİĞER PAYLAŞIM DAHA...*
Seçim günü, günün hâtırasına dâir paylaşımlarımız bundan ibâret değil. İşte bir diğeri daha:
DAYI-YEĞEN BİR ARADA; TEKRAR GÖREV BAŞINDA!...
DAYI-YEĞEN olarak berâber okuyup, berâber uzun yıllar görev de yaptığımız Ordu İmam Hatip Lisesi'sinden emekli olduktan 20 civârı yıl sonra tekrar bir arada görev yapmak varmış kaderde.
Bizi; ASRIN SEÇİMİ'nde MÜŞÂHİT olarak görev yapıp bu güzel olaya bizzat müdâhil olma şerefine erdiğimiz bu günde ziyaretimize gelen; Ordumuzun seçkin değerlerinden İbrâhim Ufuk KAYNAK Bey vekilimizle berâber KARŞIYAKA ORTAOKULU önünde görüyorsunuz.
Bu güzel gün ve târihî olayın mutluluk ve kıvancıyla berâber dostluk, sevgi ve beraberliğimizin bizi Efendimiz SAV in komşuluğuna taşıması niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...
(İbrâhim YÜKSEL, Nûri KAHRAMAN)
* O GÜN BİZİM İÇİN HAKÎKÂTEN BAYRAM GİBİYDİ... *
Neden derseniz, arz edeyim. Tam sandıklar açılmış sayım yapılıp bizcde takiple berâber elimizdeki pusulalara işlerken talebimiz Murat Selman Bey aradı. Devâmı paylaşımlarda şöyle yer aldı:
KIRIMLI TALEBELERİN VEFÂ ZİYÂRETİ...
2000 yılı Ordu İmam Hatip Lisesi mezunu İZZET ve SERVER Bey talebelerimiz; sınıf arkadaşları Erdem ÇAĞLAYAN'ın düğün dâvetine icâbeten geldikleri Ordu'da düğüne katılıp hediyelerini takdimden başka olarak ulaşabildikleri diğer arkadaşları ve hocalariyle de bir araya gelip hasret giderdiler. Murat Selman Günay ve Servet ARSLANTÜRK arkadaşları kendilerine mihmandarlık ettiler. Fotoğraflarda, bu vefâkârâne hareketleri her türlü takdirin üstünde olan, ayrıca bizleri de Kırım'a dâvet edip sizlere de sevgi ve saygılarını ileten KIRIMLI TALEBELERi, arkadaşları ve hocalarıyla görüyorsunuz...
* KIRIMDAN GEEELİRİM, GEELİRİİİM!... *
Selman Bey ilk aradığında, Kırımlı deyince, daha önce, yine aynı gruptan talebimiz NARIMAN ALİYEV'in daha önce burada ilgilendiğimiz ve buradan İstanbul'a geçen yakınlarının dönüş uğraması diye düşündük. Hâlbuki bu, yukarda da ifâde edildiği gibi başka bir olay. Çok güzel bir vefâ hareketi ve örneği. Bu arada bizleri de bir araya getirdiler.
İbrâhim YÜKSEL, Tâlip CAN hocalarla, Hayreddin CAMCI, Caner ÖNER, Sinan SERDAR, Cihat ALBAYRAK, Servet ARSLANTÜRK bir araya gelmiş, hasret gidermiş; âdetâ, bayram içinde bayram yaşamış oldular.
** KIRIM'A SELÂM DOSTLUĞA DEVÂM... **
Tâ KIRIM'dan gelip bizlere bu mutluluğu yaşatan talebelerimiz İzzet SELÂMETOV ile Server MUHTAROV'a çok teşekkür ediyor, dâvetlerine icâbetimizin inşâllâh gerçekleşmesi niyâziyla berâber talebelerimiz başta olmak üzere cümle KIRIMLI Kardeşlerimize sevgiler-saygılar sunuyoruz...
* SEÇİMDEN ÖNCE, FETİH'TEN SONRA... *
Seçim günü ve öncesi sonrasıyla yaşanan süreçler, yapılan paylaşımlar, sosyâl medya meydan muhârebe ve mübârezeleri bağlamlarinda söylenebilecek çok şeyler var. Onlara yeri geldikçe değiniriz inşâllâh. Biz şimdi son bir kaç sıcak ve güne çok özel paylaşımla berâber bugünün köşesini noktalayalım diye düşünüyoruz.
ÜNYE'DEN BİR DEDE; BU YAŞTA BÖYLE, NEREYE GİDE?...
Eğer bu gün ASRIN SEÇİMİ ve de gunlerden fetih ise; işte size muâsır bir Hz. Eyüp el-Ensârî örneği:
İşte, Ünye'nin sembol isimlerinden, değerli arkadaşımız, adı gibi bir insan İbrâhim ELİBOLCA'nın fotoğraflı paylaşımı:
* GİTMEZSEM OLMAZ, REİS'İ YALNIZ BIRAKAMAYIZ! *
"Canım Babam Çınarımız 95 yaşında hasta yatağından kalkarak oğlum ben gitmezsem Reis seçimi kazanamaz gitmem lazım diyerek oyunu kullanmanın mutluluğunu gururunu yaşadı..Şükürler olsun reisimizi yeniden seçtik rabbim sağlıklı uzun ömür ve başarılarını daim eylesin..."
* GÜNLERDEN İBRÂHİM'Dİ SANKİ ADETÂ!... *
Bu gün bizim için sanki bir İBRÂHİMLER günü oldu sanki aynı zamanda. İbrâhim demek Halîl demektir, dost demektir; hem de Allâh'a dost demektir. Ne mutlu bu ismi taşıyanlara, bu ismi çocuklarına verenlere, bu ismi temsil edenlere ve bunlara halîl olabilenlere. Rabbimiz bizleri de onlardan eyleyip silsileten kendisine halîl olanlardan eylesin inşâllâh... Âmîîîn...
* FATSA'DAN DA BİR NİNE; ÂDETÂ "HALA SULTAN", BİR İNCİ TÂNE! *
Fatsa da Ünye'den geri kalir mı diyecektim ama Yaşar SERDAR'ın paylaşımı daha önce düşmüştü ekranımıza. Bunlar hiç önemli değil; sonuçta topyekun seferberliğimiz mühim ve esas olan. Bunlar sâdece görünenlerden gözümüze çarpanlar, görünür kılınanlar.
* GÜMÜŞHÂNE, FATSA; TÜRKİYE... *
Önceki hafta, 15 Mayıs îtibârıyle göreve başlayan ve seçim için burada bulunan büyük oğlumun çeşitli devlet kurumları ve hizmet gruplarında şahit oldukları kısa süreli gözlemlerine dayanarak söylediği, toplumda çok fedâkârâne görev yapan isimsiz kahramanlar olduğu söylemi bir gerçek. Bu her yerde böyle. Ülkemizdeki güzellikler de onların bereketi zâten. Allâh CC cümlesini râzı oldukları arasına katsın; Âmîn...
* BİR ULU ÇINAR; BEREKETLİ PINAR... *
"Çok şükür uluçınar vatandaşlık görevini yerine getirdi Allahım sağlıklı hayırlı ömürler versin"
(Yaşar SERDAR)
** TEBESSÜM MELEĞİ, SEVGİ KELEBEĞİ... **
FATSA'dan bizim, sevecenliği, tatlı dili, güleryüzü ve ünsiyetli hâliyle DİFTAN teyze diye sevdiğimiz 95'lik DÜRDÂNE Teyze de seçim fethinin isimsiz kahramanlarından. Allâh CC râzı olsun, sayılarinı çoğaltsın; ak-pak yüzü, ışıldayan, ısıtan samîmiyetiyle nursuz, çiparsız, meymenetsiz, nursuz, nasipsiz kokonalara örnek teşkil etsin. Rabbimiz hayırlı, uzun ömürler versin, çok sevdiği memleketinin daha nice güzel günlerine şâhitlik etsin inşâllâh ve de Mevlâ sonsuz mutluluklara nâil eylesin; Âmin...
* ANNEM DE ÖYLE; ANADOLU ANNELERİ HEP BÖYLE... *
Annem de sağlık îtibârıyle oy vermeye yardımla gidebilenlerden. 85 yaşında. Bu konuda tâvizsiz. Apartmanda muhâlif bayanlar varmış. Onlara çok dil dökmüş ama, Anadolu şuuru olmayanlara ne anlatabilirsin ki? Rabbimiz herkese her anlamda hidâyetler nasîp eylesin. Başka ne diyebiliriz ki?
* ZORUMUZA GİTSE DE; DEMEK Kİ İMTİHAN!... *
Son olarak şunu söylemek isteriz ki; muhâlefetin böyle bir adaya rağmen bu kadar oy alabilmiş olması beri yandaki zaferden daha çok düşündürücü olsa da; demek ki imtihan denen şey kolay değil. İnsan unsuru üzerinde daha çok çalışma yapılması gerekiyor. Allâh CC yardımcımız olsun.
* KÖTÜLER KORKSUN, İYİLER SEVİNSİN... *
Alınan bu sonuç, bütün dünyâya karşı verilmiş bir savaş olarak düşünülürse tartışmasız bir zaferdir. Artık dünyâ bizden korksun demiyoruz; kötüler, sömürgenler, semirgenler, zâlimler korksun; iyiler, mazlumlar sevinsin, bizi beklesin diyoruz.
* NİNELER, DEDELER KADAR; YENİLER DE... *
Bu sonuçta yukarda örneğini verdiğimiz nineler, dedeler kadar; oğullarım gibi sâdece oy atmak bilinciyle biri İstanbul, biri Gümüşhâne'den gelenler misâli gençlerimiz ve tüm Anadolu şuuru taşıyan insanlarımız, ümmetin duâsı ve dünya mazlumlarının duâ niteliğinde beklentilerinin de payı var. Rabbimiz cümlesinden râzı olsun, râzı olduğu kulları arasına katsın, hayırlı niyetlerine ulaştırsın.
* TALEBELER, SİMİTİX, SELİME TÜRKMEN... *
Bir mutluluğumuzu daha belirtmeden ayrılmak istemiyoruz. Bu yazıyı Durugöl SİMİTİX'te yazıyorum. Madem bu yazı talebe ağırlıklı oldu. Yakın zamanda, Soya caddesinde iş yeri açmış yeğenimi ziyârette tevâfuk ettiğimiz bir talebemiz burada çalışıyormuş. Bugün hem yeğenime uğradım, hem de SİMİTİX'e geçerek Selime TÜRKMEN kızımıza uğradım. O burada mutfakta arkadaşlarıyla berâber işini yaparken, onun gönderdiği çaylar eşliğinde biz de bir köşede yazımızı yazdık.
Daha konuşamadık; ne durumdadir, sağlığı, ailesi, çocukları falan.
Belki yazıdan sonra sorma fırsatımız olur. Size de ayrıca yazarız.
* SEÇİMİMİZ BİR FETİH; SORUMLULUK ÇOK SARİH... *
Rabbimiz hepimizin sonunu hayreylesin. Seçimimiz de hayırlı olsun. Çok güzel oldu. Belirli kesim biraz susar inşâllâh da REİS işine bakar. Çünkü onun da işi günden güne daha da artıyor.
* NE ABARTIYOR, NE DE KABARTIYORUZ!... *
Abartıyor demeyin; bütün dünyânın işi bize bakıyor.
Gazâmız mübârek, gayretlerimiz bereketli, çalışmalarımız hayırlısindan muvaffakiyetli olsun değerli dostlar; cümleye SİMİTİX'den sevgiler-saygılar wes'selâm...