Bugün de böyle bir tevâfuk oldu. Üç güzîde şâirimizin sene-i devriyesinde kargolar üç dergiyle kapımızı çaldılar. Biz de bunları sizlerle paylaşalım istedik.
* KİRAZ ÇİÇEĞİ, YAPRAK DÖKÜMÜ... *
Tabiî önce şâirlerimiz. Bu arada onlara ithâfen yaprak dökümü dedik te, bunu ilham eden olayı ilk defâ Lüleburgaz'da yaşamıştım. Hiç unutmuyorum, gün Hazîran'ın 1'i. Lisede dersteyiz. Birden bir fırtına koptu. Kapılar pencereler çarpıyor. Ağaçlar hırçınlaşmış. Baktım yeşil yapraklar havada uçuşuyor. Çiçekler, yapraklar rüzgârın önünde okulun sahasında bir o yana bir bu yana savruluyorlar. İşte o gün demiştim; yaprağın düşmesi için her zaman sonbaharın gelmesi gerekmeyebiliyor. Hesabı ona göre yapmak lâzım!
** NE DEMİŞTİ ŞÂİR? **
Hani diyor ya şâir;
"Güzel insanlar, güzel atlara binip gitti."diye. İşte, bizim de doğduğumuz ve bundan dolayı mı yoksa çocuk günlerimizi kirazıyla tatlandırdığı, gözlerimizi renklendirdiği ve yâ toplamak için çıktığımız ağaçta esen rüzgârları saçlarımızı dalgalandırdığı için mi sevdiğimizi bilmediğim, hattâ bir çocuk dergisi tasarımımda adını tercih ettiğim Hazîran'ın 7'si, şiirlerini tâkip edip sevdiğimiz, şiir şölenleri vesîlesiyle de olsa bizzat gördüğümüz 3 şâirimizin vefâtının günü:
* KİMİ TOPRAĞA, KİMİ YÜREKLERE... *
Cahit Zarifoğlu : 7 Haziran 1987
Abdürrahim Karakoç : 7 Haziran 2012
Mevlânâ İdris Zengin : 7 Haziran 2022
Hattâ, Câhit ZARİFOĞLU ile bizzat tanışmışlık ve de mektuplaşmaklığımız da var. Mâverâ dergilerinde de yer alan bu mektuplaşmaları çeşitli vesîlelerle yazmıştık.
* SİYÂH-BEYAZ BİR HABER *
Her neyse, Mevlânâ İdris ZENGİN gibi o da daha çok genç yaştaydı. Hastalığını falan duymamıştık. O zaman Akkuş İHL'de görev yapıyoruz. Bir vesîleyle Akkuş-Ünye yolcu yazıhânesindeyiz. Herhâlde Ordu'ya gidecektik. Hafta sonu olmalı. Hareket saatimizi bekliyoruz. Orada televizyon var. Yanlış hatırlamıyorsam siyah-beyaz. Haberlerde Câhit ZARİFOĞLU'nun vefat haberi bizim için çok sürpriz olmuştu.
Netîce îtibârıyle, vefatlarının sene-i devriyesinde üç Maraş'lı şâiri rahmetle yâd ediyoruz.
* ZARİF ŞÂİR, SULTAN ŞİİR... *
"Bu fâni âlem için beklentiye giren kalbime de kırgınım." diyen Câhit Zarifoğlu bir başka özlü şiirinde de kendisini ve isminin baş harflerinde tevâfukan ACZ keyfiyetimizi şöyle anlatıyor;
* * * * * S U L T A N * * * * *
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerimSana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgemeHayat bir boş rüyaymış
Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerimSana zorsa yanmaya razıyım
Kolaysa affı esirgemeHayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı diliyorum
* ...VE "LÂMBADA TİTREYEN ALEV!" ŞÂİRİ... *
"Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe
Toprak mı vefalı, yürek mi bilmiyorum"
Abdurrahim Karakoç
* EN SON GELEN AMA "ERKEN" DENEN! *
"En son ölüm gelir, yinede erken deriz..!"
Mevlana İdris Zengin
* AYNI SEVGİDEN BİR KOMŞULUĞA... *
Anadolu'nun bağrından çıkan ve ra'şeli toprağı gibi yüreği de yerinde duramayan ve gönüllerde deprem etkisi uyandırarak rûhları ayağa kaldıran bu üç güzel güzîde şâirimize tekrar ganî rahmetler diliyor; aynı sevgisinde buluştuğumuz Habîbi Efendimiz SAV in komşuluğunda da buluşturmasını Yüce Mevlâ'mızdan niyâz ediyor, yalvarıyoruz... Âmîn...
* 7 HAZÎRAN 23 ÇARŞAMBA GÜNLÜĞÜ... *
Bugün müstesnâ bir gün oldu. Önce, İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden arkadaşımız Kâzım ALBAYRAK'ın çıkardığı AYLIK BARAN Dergisi geldi, sonra YÜZAKI ve Çorum Belediyesinin 4 ayda bir yayınladığı, yerel kültür olarak doyuruculuğu kadar, genel anlamda edebiyât ürünlerinde yetkinliğiyle de gitgide daha bir derinlik kazanan, Genel Yayın Yönetmenliği TDED Şûbe Başkanı Turhan CANDAN'ın uhdesinde olan ŞEHİR DEFTERİ.
* HEPSİ DE DUÂYI HAK EDİYOR... *
Tüm bu dergilerdeki yazıların her biri duâyı hak eden emek ürünü ve eğitici, öğretici, ufuk açıcı, dilimizi, dinimizi, insanımızı, mekânlarımızı, vatanımızı, milletimizi, toprağımızı, coğrafyamızı sevdirici yazılar.
Yazıların adlarını bile yazsak sayfalar dar gelir. Ama biz yine de belli başlılarını vermeye çalışalım:
** "ŞİMDİ İŞ İNKILÂPTA!" **
Aylık BARAN Dergisi, Necip Fâzıl Üstâd'ın bu ifâdesini; "KAÇIRILMAMASI GEREKEN İLÂHÎ FIRSAT!" takdimiyle, milyonların buluştuğu Istanbul miting fotoğrafı üzerine kapaktan girmiş ki oldukça muvâfık bir kompozisyon çıkmış ortaya.
* SOLMAZ, PÖRSÜMEZ YENİ!... *
Dergi, ön kapağın iç yüzünde de Üstâd'ın hem genç, hem ateşli bir miting pozunun üzerine de ön kapaktaki ifâdeyi çevreleyen şu mısrâlarını vermiş:
*
Buluştururlar bizi elbet bir gün hesapta;
Lâfını çok dinledik, şimdi iş inkılâpta!
*
Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni;
Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni!
*
Karayel, bir kıvılcım, simsiyah oldu ocak!
Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?
(Necip FÂZIL)
** DAHA İLK DERGİ, İLK KAPAK!... **
Sevgili okurlar. Daha ilk derginin ilk kapağındayız. Daha içeri bile giremeden köşenin sonuna geldik. Burada böyle kalsak hem bekleyenleri, hem de kendimizi yoracağız.
* EN İYİSİ; ARKASI YARIN... *
Şu da var ki dergilerin hangi biri, ya da konular derken, dar alanda sıkışacağız.
En iyisi kalanını başka bir yazıya bırakmak ta, inşâllâh onu da bir yazıda özetlemeyi başarabiliriz diye temennî edelim.
* MEVZÛBAHİS MECMUALAR... *
Netîce olarak, kaldığımız yerden devam niyetiyle yazımızı bağlarken merhum şâirlerimizi tekrar minnet ve rahmetle anıyor, mevzûbahis ettiğimiz bu üç dergimize emek verenlerin kâffesinin de ellerine, dillerine, gözlerine sağlık diyor, Rabbimiz sa'ylerini meşkûr, bizleri de bu irfan kahramanlarına müteşekkir ve minnettâr olma duygusu konusunda cimri olmayanlardan;
* MENBA-I RAHMET, KÂN-I MAHABBET... *
ve de son tahlilde hepimizi, tüm bu güzelliklerin menbâı, isminden muhabbetin hâsıl olduğu Âlemlere Rahmet Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) in komşuluğunda buluşanlardan eylesin; Âmîn, cümleye sevgiler-saygılar wes'selâm...