Bundan 10 küsur yıl kadar önce Hâkan FİDAN'ın MİT Başkanı olması ile birlikte dünyâ ayağa kalkıp tepki göstermişti. Özellikle İsrâil başta olmak üzere dünyâyı ellerinde oynatanlarca baskılar oluşturulmaya çalışılmıştı. Şimdi sâdece tespitler var; yönlendirme yok. Çünkü artık Türkiye eski Türkiye değil. Bütün dünyâ bunu anladı.   * İNŞÂLLÂH BİZİMKİLER DE ANLAR! * Muhâlefetimiz de bunu artık görmeli. Nitekim; Yahya PALAVAR Bey'den iktibâs ettiğimiz metinde de göreceğiniz gibi, Hâkan FİDAN'ın ilk ataması olduğu gibi bu yenisi de oldukça stratejik. Hani nasıl ifâde ediyorlardı:   * "GELİYOR GELMEKTE OLAN!..." * Bundan sonra hiç bir şey artık eskisi gibi olmayacak. Son 20 yıldır olmadığı gibi bundan sonraki yıllar çok daha güzellerinin habercisi. Şâirin dediği gibi;   "DÜNYÂNIN KÂLBİNİ DİNLE; GELİYOR ADIM ADIM..." İşte, Allâh’ın izniyle o adımların en büyük habercisi bir adım bu. Mâmâfîh, bu metin tam da bunu söylüyor. Ahmaklar anlamasa da aklı olanlar görüyor; işte buyrun:   **#Kızıl #Kurt **   Çin'de bir internet gazetesi: "Türkler, perde arkasında sakladığı Kızıl Kurt'u sahaya sürdü. Çok acımasız ve çok zeki. Dünya'nın sırlarını bilen adam. Avrupa'ya, dünyaya artık rahat yok."   * ÇİN EFSÂNESİ, TÜRK DEHÂSI... * Çin efsanelerine göre Kızıl Kurt, avını kovalama ihtiyacı duymuyor. Uykusunda bile av avlayan bir kurt. Hadi hayırlısı Allah'tan. İnşaAllah Türkiye Yüzyılı'nın öncüsü olup zalim, sağır ve kör dünyanın göbeğine #Türk ve #İslâm mührünü vuracaktır sır küpü #KızılKurdumuz.   BÜYÜK DEVLET, SAĞLAM ÂİLE, SAĞLIKLI BİREY... Gelgelelim; büyük devlet olmak, büyük başarılar elde etmek birikim, siyâset, akıl ve zekâ kadar sağlam bir bünyeye de ihtiyâç gösterir. Bu meyânda, toplumun temeli olan âile ve onun rûhen ve bedenen sağlıklı, sağlam bireyleri de çok önemlidir.   * ÂİLE, EĞİTİM, KÜLTÜR... * Bu noktada yapılması gereken çok şey olduğu herkesin ortak görüşü. ÂİLE, EĞİTİM, KÜLTÜR. Bu 3 kavram en büyük güç kaynağımızdır. Kültür deyince bunu çok kapsamlı anlamak gereklidir. BESLENME KÜLTÜRÜ de buna dâhildir.   * ÇADIRIN ÖNÜ, KONSERİN YÖNÜ... * Bunu güncelden örneklemek  gerekirse; geçen ay OKSM'de bir konser olmuştu. Biz de o akşam tevâfukan seçim dolayısıyla konuşlandırılmiş çadırda bulunuyorduk. Konserden çıkan öncüler gençlerin yarıdan çoğunun sarhoş olduğunu söylüyordu. Bir zaman sonra kalabalıklar hâlinde geçmeye başladılar çadırın önünden.   * ÇARPIK YÜZLER, SOLUK BENİZLER! * Buranın Ordu olduğunu bilmesem, birisi bu gençlerin çekimini yapsa da bize gösterse şahsen bunların Türk genci olduğunu düşünemem. Nerde o eski çıtır yüzlü, kanlı-canlı, sevecen, cıvıl cıvıl çocuklar. Hepsi çarpılmış gibi. Yüzler gözler kaymış. Âdetâ posaları çıkmış. Yüzlerine bakılmıyor. Konserden çıkmalarına rağmen bir neşe belirtisi yok. Sanki ölü evinden çıkmışlar.   * BURASI TÜRKİYE Mİ; YA BU ÇOCUKLAR? * Yıpranmışlar, pörsümüşler âdetâ. Çok üzüldüm. Hiç güneş görmemiş gibiler. Konserden önce geçerken çadıra uğrayan biri, Kumru'dan geldiğini, orada inşaatlarda çalıştığını, namaz da duâ da bilmediğini, kimsenin kendisiyle ilgilenmediğini söylemiş. Dedik keşke telefonunu vs. alsaydınız!   * MANZARA BU; NASIL OKURSAN OKU! * Her neyse; manzara bu. Buna bir çözüm bulunması gerekli. Yeni kabine sanki bu noktada bir hamlenin habercisi gibi inşâllâh ama yolun zemini kaygan bir defâ.   * DALÂLETTEN HİDÂYETE... * Yolun hidâyet yoluna çevrilmesi, sirklerden ve de şirklerden arındırılması lâzım. Belki o zaman beslenme dâhil her türlü kültür de değişir ve irfanimiza ulaşarak, kuzularımız din ve devletinin al bayrak uğruna  her türlü fedâkârlıklara hazır, rûhen, bedenen sağlam ve donanımlı birer al yanaklı kınalı kuzuları hâline dönüşürler.   * PARFÜMDEN KINAYA, İNTİHARDAN HAYÂTA... * Parfüm kültüründen kınaya, intihârdan mukaddesât için her şey fedâya âlperen ya da akıncı diyebileceğimiz ruhta bir gençlik, hem yavrularımız ve hem de ülkemizin misyonu ve geleceğimiz, hem dünyâ hem de âhiret mutluluğumuz için elzemdir.   * SÂDECE BİZ DEĞİL; GENEL... * İnşâllâh diyor, bu hususun sâdece bizim gözlemimiz olmadığını belirtiyor, bu meyânda bizi bunu yazmaya sevkeden Mehmet Tayfun KÜÇÜK Bey'e âit paylaşımı da sizlere arz ediyoruz. Buyrun:   BİLEK GÜREŞİ'NDEN YÜREK SAĞLIĞINA... Küçükken mahalleden bir arkadaşın Avrupa'dan kuzeni gelmişti. Varoş bir mahallede olduğumuz için başladık sen beni dövebilir misin diye çocuğu darlamaya. Çünkü en serseri biz olduğumuza göre herkesin bizden korkması lazım.   * DÖVÜŞTEN GEÇTİK GÜYÂ AMA... * Daha beş sene önce bizzat dövdüğüm bir çocuktu bu. Sonra tatsızlık çıkmasın diye bilek güreşiyle işi çözelim çocuk da dayak yemesin dedik. Alfa kurt olarak öne atıldım ve bilek güreşi bir saniye sonra bitti. Hazırlıksız mı yakalandım diye birkaç kere daha denedik yine yenildim.   KOL DEĞİŞSE DE SONUÇ DEĞİŞMEDİ... Sonra kol değiştirdik yine yenildim. Herkesi sırayla yendikten sonra mahalledeki abiler geldiler onları da yendi. Bu abiler bizden beş yaş falan büyük. O yaşlarda beş yaş çok şey demektir. Bu olay çok zoruma gitmişti ama bugüne kadar üzerinde çok da düşünmemiştim.   SİSTEMATİK BİR TAARRUZ BU... Bugün vardığım sonuç ise milletimizin sistematik olarak zihnen ve bedenen güçsüzleştirildiği. Sağlıksız ve kalitesiz yaşamamız için her şart oluşturuluyor. Zihin gelişimimiz türlü baskı ve tabularla engelleniyor. Alt insan olarak doğmuyoruz ama alt insana dönüştürülüyoruz.   * KURU MİLLİYETÇİLİK YAŞ ARKADAŞ!... * Bunu dert etmek dışında kuru bir milliyetçilik anlayışı artık bana boş geliyor. Bir insan milletinin huzur ve refahından daha önemli neyi hedefleyebilir? Allah'ın emrettiği cihat dahi temelde milletin refahını ve huzurunu bozanların engellenmesine yöneliktir.   ** SAĞLIKSIZLIK TERÖR MÜDÜR?... ** Türlü edebiyatlarla üstü örtülen ve ne olduğu hakkında kimsenin fikri olmayan hayalet kavramlar üzerinden milliyetçilik yapmak ve bununla sefaleti tervic etmek milletin huzur ve refahına zarar veren bir düşünce terörüdür. Milliyetçilik a ise bu düşünce terörü a'nın değilidir.   * BÜYÜK VE UZUN SOLUKLU... * TÜRK YÜZYILI büyük ve uzun soluklu bir koşu. Hep birlikte bu ideâle omuz vermeli. Kendimizi her anlamda hazırlamalı,  noksanlarımizı telâfî cihetine gitmeliyiz.   ** BİREY, ÂİLE, DEVLET... ** Fert, âile ve devlet olarak yek vücut, yek gâye, yek ruh olarak hedefe kilitlenmeli, her türlü bilek güreşi ve mücâdeleye hazır olduğumuzu göstermeliyiz.   * DÜNYÂNIN İHTİYÂCI DAHA ÇOK... * Bizden daha çok dünyânın bu ideâle ihtiyacı var. Bu misyon bize âit. Bunu yapacak bir başka ne devlet ne de ülke var.   * ORDUDAN NEFERE; HAYDİ SEFERE... * Ne mutlu bize. Haydi sefere. Rabbimiz muvaffak eylesin. Bu yolda fetihler ve de zaferler ihsân buyursun. Bu dâvâda bizi mahcûp etmesin. Âmîn... Ey aziz milletim; gazâmız mübârek olsun, dünyâmız, âhiretimiz mutluluklarla dolsun; bu hissiyat ve de fikriyâtla berâber cümleye sevgiler-saygılar wes'selâm...