Abdullah Yılmaz
Köşe Yazarı
Abdullah Yılmaz
 

HELAL SOSYAL MEDYA ÖZLEMİYLE…

Son yıllarda hayatımızın önemli bir parçası olan Sosyal Medyayı adabına göre kullanım konusunda daha çok yol katetmemiz gerekiyor. Maalesef bu alanda ne kadar çukurlaşılırsa o kadar makbulmüş gibi bir algı var. Kovid hadisesinin yaşandığı dönemde babaanneme kovid teşhisi konuldu ve devletimizn bir hastanesine yatışını yaptırdık. Ben de refakatçi olarak yanında kaldım. Bize refakatçimiz de var diye tek kişilik oda verdiler ama gece vakti yabancı uyruklu bir verem hastasını tek kişilik odaya almaları gerekiyormuş bizi de tiktokta ya fenomen olan, ya da fenomen olma yolunda hızla ilerleyen bir genç hanımın yattığı odaya naklettiler. Arada perdeler var ama yapılan konuşmalara maalesef kulak misafiri olduk. Bu tiktok meselesinin normal insanlara göre olmadığını orada çok iyi anlamış oldum. Bu hanım kardeşimiz maalesef beğenilmek için orada bile rezil muhabbetlerin olduğu video çekip yayınlıyordu. Ayrıca yine tiktokçu aile bireylerinden bazılarına da taktikler veriyordu. Bu mecranın kesinlikle yasaklanması gerekiyor. Ben bugüne kadar bu rezil uygulamayı hiç indirmedim ve kullanmadım. Diğer mecralardaki durum nedir biraz da buna bakalım; En yaygın sosyal medya mecraları Facebook, İnstagram ve eski adıyla twitter yeni adıyla X olan platform. Peki bu mecralar sütten çıkmış ak kaşık mı? Asla değil! Ancak; yerli, milli ve temiz etkili bir platform bugüne kadar maalesef oluşturulamadı. Bu mecralar uluslararası şer odaklarının elinde birer oyuncak olmuş durumda. Bakın işlerine gelmediği takdirde Amerikan Başkanlığı yapmış ve yine seçilme ihtimali olan Tramp’a bile yasak koyabiliyorlar. Gazze’de katliam yapan İsrail’e karşı çizginin dışında bir paylaşımınız varsa engelleniyor veya kısıtlanıyorsunuz. Bunun bir sürü örneği var. Gezi Parkı eylemlerinde bu mecralardan o vandalların önünün açıldığı da kayıtlara geçti. Süreç içerisinde bunun örneklerini defalarca görmüş durumdayız. Kafirin silahıyla ancak bu kadar mücadele edebiliyoruz! Ayrıca yeri gelmişken belirteyim; bu mecraların uluslararası istihbarat örgütlerine çalıştığına, yeri geldiğinde verilerin başkaca yerlere teslim edildiğine dair çokca örnek gördük. Dolayısıyla bu mecralarda bilgi paylaşırken belli süzgeçlerden geçirerek paylaşalım, uyanık davranalım. İnstagram mecrası da birçok rezil paylaşımların olduğu bir mecra haline gelmiş durumda. Facebook mecrası da aynı şekilde. Fotoğraf ve reels video ağırlıklı bir mecra oldu her ikisi de. Facebok mecrası cenaze duyurusu için de sıkça kullanılıyor. Peki bu mecralarda olmalı mıyız, olmamalı mıyız? Türkiye’de medya okur yazarlığı dersleri maalesef hak ettiği kadar ilgi görmüyor. Çocuklarımız bu mecralardaki abuk subuk paylaşımlara maruz kalarak büyüyorlar. Mümkün olduğunca belli bir yaşa kadar çocuklarımızı buralardan uzak tutmalıyız. Zor olsa da tutabilen vardır ve onların elinden öperim. O belli yaşlardan itibaren de buralara esir olmadan hayırlı ve etkili içerikler üretmeliyiz ve bu mecraların esiri olmadan bilinçli kullanmayı öğrenmeliyiz. Belki bir gün ülke olarak belli bir güce ulaşıp belli bir bilinçle hareket edebilirsek zararlı içeriklerin süzgeçten geçirilmesini sağlayabiliriz. Hayal ve hedef olarak kenarda dursun. Sakın bu mecraları masum sanmayın. Çocuklarınızın ve mahremlerinizin fotoğraflarını asla paylaşmamalı. Özellikle hanımların uygunsuz fotoğraf paylaşmaları caiz olmaz ve müslüman ailelerin buna dikkat etmesi gerekir. Sosyal Medya Mecralarında bir şekilde bulunmaya başlamışsak etkili şekilde kullanmayı da öğrenmek gerekiyor. Seçici olmamız gerekiyor. Sadece propaganda aracı olarak kullanmak doğru değil. O günkü ruh halimizi anlatan, vermek istediğimiz mesajı vermeye yarayan, gördüğümüz bir güzel manzarayı veya başka bir güzelliği paylaşabiliriz. Meseleyi, bizi takip eden insanlara saygılı olma açısından ve paylaşımımızın amacına ulaşması açısından da değerlendirmeliyiz. Burada beğeni toplamak için şaklabanlık yapmak kişiye yakışmaz. Unutmayalım, Sosyal Medyadaki hesaplarımız da kişiliğimiz hakkında çok net bilgiler vermekte. Örneğin bir kişiyle ilgili bir karar vereceksem muhakkak sosyal medya hesaplarını inceliyorum ve bu bana önemli ölçüde fikir veriyor. Orası bir nevi bizim aynamız. Bir de X platformu var. Burada genelde haber içerikleri, siyasi konular, gündemle ilgili taraftarlık içeren paylaşımlar söz konusu. Bendeniz daha fazla bu mecrayı kullanıyorum. Diğer mecraları zaman zaman kullanıyorum. Neredeyse bütün haber takip ihtiyacımı X üzerinden karşılıyorum. Algı operasyonları ve manipülasyon bu mecrada hat safhada. Bu konuda en uyanık kişilerden birisiyim evelallah ama yine de tongaya düşebiliyorum. O yüzden çok dikkatli olmalı. Dünya gündemini bu mecradan belirleyebilme şansımız var. Tüm dünyaya sesimizi duyurabilme imkanı var. Bu mecra sayesinde güzel işler de oldu kabul etmeliyiz ama asla güvenmemeliyiz. Şüpheci bakış açımızı ve popüler kültüre olan düşmanlığımızı bir yerde muhafaza etmeliyiz. Bir gün elimize fırsat geçtiğinde muhakkak bu alanda da en iyiyi biz yapıp helal sosyal medya ile insanları buluşturmalıyız. Özellikle X platformundaki bazı yaklaşımlarımı aktararak meseleyi kapatayım. Bu işlerin de bir raconu olmalı değil mi? - Şahsen tanıştığım ve takip ettiğim halde beni takip etmiyorsa makamına mevkisine bakmadan hemen takipten çıkıyorum. Nadiren istifade ettiğim bir hesapsa takibe devam ediyorum. - Sürekli olur olmaz paylaşım yaparak ve retweet ederek ekran akışımı meşgul edeni takipten çıkıyorum, beni takip eden ve tanıştığım birisiyse sessize alıyorum. Olağanüstü zamanlarda durum değişebilir. - Dijital iletişimin son derece yaygınlaştığı bu dönemde gereksiz ve faydasız şeyleri yayınlamamaya ve bu konuda takip ederken de seçici davranmaya özen göstermeli. Sosyal medya mecrası her ne kadar bizim özelimiz de olsa hoyratça kullanım kişiye itibar kaybettirir ve doğru değildir. - Kişiler haber sitesi değildir. Olur olmaz her türlü haberi paylaşmak bize bir şey kazandırmaz. Paylaşım yaparken çok seçici olmalı ve takipçilerimizi bıktırmamalıyız. - Bir cenaze haberi aldığımızda o merhum veya merhumeye ayrıca onların yakınlarına saygılı olmalıyız. Her cenaze ile ilgili paylaşım yapmak zorunda da değiliz bu arada. Beğeni şehvetine esir olmamalı. Hele cenazeden fotoğraf paylaşma meselesinin tekrar elden geçirilmesi gerekiyor. Belki ilerleyen zamanda bu meseleyi geniş bir açıdan değerlendiririz. Nasip. - Başkalarına göre daha iyi imaknalarımız olabilir ve bu imkanları insanların gözüne sokma görgüsüzlüğünden uzak durmalıyız. - Takip ettiğimiz hesapları özenle seçmeliyiz. Burada kendi görüşümüzün dışından hesapları da farklı bakış açılarını öğrenmek açısından takip edebiliriz. - Bazen gündem çalışmalarına dahil olmalıyız ve bunu usulüne uygun şekilde yapmalıyız. Vereceğimiz mesajı da net ve uzun olmayan cümlelerle vermeliyiz. Uzun analiz paylaşımları bu kapsama girmez. - Sosyal Medya hesabı benimdir, istediğim kişiye istediğim gibi sövebilirim dememeli, seviyeyi aşağıya çekmemeliyiz. Çok kaliteli şekilde cevap verip karşı tarafı pişman edebiliriz. Nezaketten ödün vermemeli, kaliteli duruşumuzla karşı tarafı mahcup etmeliyiz. - Her türden değerlerimize hakaret eden hesapları ilgili yerlere bildirmeli ve davalar açmalıyız. Ayrıca bu kişileri engelleyerek tepkimimizi de bir şekilde ortaya koymuş oluruz. Bu maddeleri daha da sıralayabiliriz ama şimdilik bu kadarla yetinelim. Bir de whatsapp meselesi var onu da başka yazımızda değerlendirelim inşallah. Helal Sosyal Medyaya kavuşacağımız günlerin özlemiyle, hayırla kalın. Vesselam…
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2024 - Perşembe

HELAL SOSYAL MEDYA ÖZLEMİYLE…

Son yıllarda hayatımızın önemli bir parçası olan Sosyal Medyayı adabına göre kullanım konusunda daha çok yol katetmemiz gerekiyor. Maalesef bu alanda ne kadar çukurlaşılırsa o kadar makbulmüş gibi bir algı var.

Kovid hadisesinin yaşandığı dönemde babaanneme kovid teşhisi konuldu ve devletimizn bir hastanesine yatışını yaptırdık. Ben de refakatçi olarak yanında kaldım. Bize refakatçimiz de var diye tek kişilik oda verdiler ama gece vakti yabancı uyruklu bir verem hastasını tek kişilik odaya almaları gerekiyormuş bizi de tiktokta ya fenomen olan, ya da fenomen olma yolunda hızla ilerleyen bir genç hanımın yattığı odaya naklettiler. Arada perdeler var ama yapılan konuşmalara maalesef kulak misafiri olduk. Bu tiktok meselesinin normal insanlara göre olmadığını orada çok iyi anlamış oldum. Bu hanım kardeşimiz maalesef beğenilmek için orada bile rezil muhabbetlerin olduğu video çekip yayınlıyordu. Ayrıca yine tiktokçu aile bireylerinden bazılarına da taktikler veriyordu. Bu mecranın kesinlikle yasaklanması gerekiyor. Ben bugüne kadar bu rezil uygulamayı hiç indirmedim ve kullanmadım.

Diğer mecralardaki durum nedir biraz da buna bakalım;

En yaygın sosyal medya mecraları Facebook, İnstagram ve eski adıyla twitter yeni adıyla X olan platform. Peki bu mecralar sütten çıkmış ak kaşık mı? Asla değil!

Ancak; yerli, milli ve temiz etkili bir platform bugüne kadar maalesef oluşturulamadı. Bu mecralar uluslararası şer odaklarının elinde birer oyuncak olmuş durumda. Bakın işlerine gelmediği takdirde Amerikan Başkanlığı yapmış ve yine seçilme ihtimali olan Tramp’a bile yasak koyabiliyorlar. Gazze’de katliam yapan İsrail’e karşı çizginin dışında bir paylaşımınız varsa engelleniyor veya kısıtlanıyorsunuz. Bunun bir sürü örneği var. Gezi Parkı eylemlerinde bu mecralardan o vandalların önünün açıldığı da kayıtlara geçti. Süreç içerisinde bunun örneklerini defalarca görmüş durumdayız. Kafirin silahıyla ancak bu kadar mücadele edebiliyoruz!

Ayrıca yeri gelmişken belirteyim; bu mecraların uluslararası istihbarat örgütlerine çalıştığına, yeri geldiğinde verilerin başkaca yerlere teslim edildiğine dair çokca örnek gördük. Dolayısıyla bu mecralarda bilgi paylaşırken belli süzgeçlerden geçirerek paylaşalım, uyanık davranalım.

İnstagram mecrası da birçok rezil paylaşımların olduğu bir mecra haline gelmiş durumda. Facebook mecrası da aynı şekilde. Fotoğraf ve reels video ağırlıklı bir mecra oldu her ikisi de. Facebok mecrası cenaze duyurusu için de sıkça kullanılıyor.

Peki bu mecralarda olmalı mıyız, olmamalı mıyız?

Türkiye’de medya okur yazarlığı dersleri maalesef hak ettiği kadar ilgi görmüyor. Çocuklarımız bu mecralardaki abuk subuk paylaşımlara maruz kalarak büyüyorlar. Mümkün olduğunca belli bir yaşa kadar çocuklarımızı buralardan uzak tutmalıyız. Zor olsa da tutabilen vardır ve onların elinden öperim. O belli yaşlardan itibaren de buralara esir olmadan hayırlı ve etkili içerikler üretmeliyiz ve bu mecraların esiri olmadan bilinçli kullanmayı öğrenmeliyiz. Belki bir gün ülke olarak belli bir güce ulaşıp belli bir bilinçle hareket edebilirsek zararlı içeriklerin süzgeçten geçirilmesini sağlayabiliriz. Hayal ve hedef olarak kenarda dursun.

Sakın bu mecraları masum sanmayın. Çocuklarınızın ve mahremlerinizin fotoğraflarını asla paylaşmamalı. Özellikle hanımların uygunsuz fotoğraf paylaşmaları caiz olmaz ve müslüman ailelerin buna dikkat etmesi gerekir.

Sosyal Medya Mecralarında bir şekilde bulunmaya başlamışsak etkili şekilde kullanmayı da öğrenmek gerekiyor. Seçici olmamız gerekiyor. Sadece propaganda aracı olarak kullanmak doğru değil. O günkü ruh halimizi anlatan, vermek istediğimiz mesajı vermeye yarayan, gördüğümüz bir güzel manzarayı veya başka bir güzelliği paylaşabiliriz. Meseleyi, bizi takip eden insanlara saygılı olma açısından ve paylaşımımızın amacına ulaşması açısından da değerlendirmeliyiz. Burada beğeni toplamak için şaklabanlık yapmak kişiye yakışmaz. Unutmayalım, Sosyal Medyadaki hesaplarımız da kişiliğimiz hakkında çok net bilgiler vermekte. Örneğin bir kişiyle ilgili bir karar vereceksem muhakkak sosyal medya hesaplarını inceliyorum ve bu bana önemli ölçüde fikir veriyor. Orası bir nevi bizim aynamız.

Bir de X platformu var. Burada genelde haber içerikleri, siyasi konular, gündemle ilgili taraftarlık içeren paylaşımlar söz konusu. Bendeniz daha fazla bu mecrayı kullanıyorum. Diğer mecraları zaman zaman kullanıyorum. Neredeyse bütün haber takip ihtiyacımı X üzerinden karşılıyorum. Algı operasyonları ve manipülasyon bu mecrada hat safhada. Bu konuda en uyanık kişilerden birisiyim evelallah ama yine de tongaya düşebiliyorum. O yüzden çok dikkatli olmalı.

Dünya gündemini bu mecradan belirleyebilme şansımız var. Tüm dünyaya sesimizi duyurabilme imkanı var. Bu mecra sayesinde güzel işler de oldu kabul etmeliyiz ama asla güvenmemeliyiz. Şüpheci bakış açımızı ve popüler kültüre olan düşmanlığımızı bir yerde muhafaza etmeliyiz. Bir gün elimize fırsat geçtiğinde muhakkak bu alanda da en iyiyi biz yapıp helal sosyal medya ile insanları buluşturmalıyız.

Özellikle X platformundaki bazı yaklaşımlarımı aktararak meseleyi kapatayım. Bu işlerin de bir raconu olmalı değil mi?

- Şahsen tanıştığım ve takip ettiğim halde beni takip etmiyorsa makamına mevkisine bakmadan hemen takipten çıkıyorum. Nadiren istifade ettiğim bir hesapsa takibe devam ediyorum.

- Sürekli olur olmaz paylaşım yaparak ve retweet ederek ekran akışımı meşgul edeni takipten çıkıyorum, beni takip eden ve tanıştığım birisiyse sessize alıyorum. Olağanüstü zamanlarda durum değişebilir.

- Dijital iletişimin son derece yaygınlaştığı bu dönemde gereksiz ve faydasız şeyleri yayınlamamaya ve bu konuda takip ederken de seçici davranmaya özen göstermeli. Sosyal medya mecrası her ne kadar bizim özelimiz de olsa hoyratça kullanım kişiye itibar kaybettirir ve doğru değildir.

- Kişiler haber sitesi değildir. Olur olmaz her türlü haberi paylaşmak bize bir şey kazandırmaz. Paylaşım yaparken çok seçici olmalı ve takipçilerimizi bıktırmamalıyız.

- Bir cenaze haberi aldığımızda o merhum veya merhumeye ayrıca onların yakınlarına saygılı olmalıyız. Her cenaze ile ilgili paylaşım yapmak zorunda da değiliz bu arada. Beğeni şehvetine esir olmamalı. Hele cenazeden fotoğraf paylaşma meselesinin tekrar elden geçirilmesi gerekiyor. Belki ilerleyen zamanda bu meseleyi geniş bir açıdan değerlendiririz. Nasip.

- Başkalarına göre daha iyi imaknalarımız olabilir ve bu imkanları insanların gözüne sokma görgüsüzlüğünden uzak durmalıyız.

- Takip ettiğimiz hesapları özenle seçmeliyiz. Burada kendi görüşümüzün dışından hesapları da farklı bakış açılarını öğrenmek açısından takip edebiliriz.

- Bazen gündem çalışmalarına dahil olmalıyız ve bunu usulüne uygun şekilde yapmalıyız. Vereceğimiz mesajı da net ve uzun olmayan cümlelerle vermeliyiz. Uzun analiz paylaşımları bu kapsama girmez.

- Sosyal Medya hesabı benimdir, istediğim kişiye istediğim gibi sövebilirim dememeli, seviyeyi aşağıya çekmemeliyiz. Çok kaliteli şekilde cevap verip karşı tarafı pişman edebiliriz. Nezaketten ödün vermemeli, kaliteli duruşumuzla karşı tarafı mahcup etmeliyiz.

- Her türden değerlerimize hakaret eden hesapları ilgili yerlere bildirmeli ve davalar açmalıyız. Ayrıca bu kişileri engelleyerek tepkimimizi de bir şekilde ortaya koymuş oluruz.

Bu maddeleri daha da sıralayabiliriz ama şimdilik bu kadarla yetinelim. Bir de whatsapp meselesi var onu da başka yazımızda değerlendirelim inşallah.

Helal Sosyal Medyaya kavuşacağımız günlerin özlemiyle, hayırla kalın. Vesselam…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.