Geçen hafta, ULUBEY’DE BİR-KAÇ SAAT… dedik ve köşeyi taşmamak adına çok az şeyler yazabildik. Onları da özet şeklinde. Yol boyu gördüğümüz çiçekleri yazamadık meselâ en azından. Fındıklı, Cevizlik giderken ve Şuayib’e gelince, dede ocağının harman ve bahçelerinde, komşuların yol kıyılarında hemen hemen hep aynı türde çiçekler. Daha mezarlıklarda ve Şayıp çayırında bol miktarda görülen Papatyalar var başta. Şu Nergis, şunlar da Susam çiçekleri; bunları bilmeyen yok. Ya öbürleri?
Bir tânesi var, pembeye yakın mor ve küçük. Genelde 5 kanatlı ama yıldız değil. Menekşe zâten değil; hemen hemen her çeşidini tanıyabiliyoruz. Onların mevsimi geçmiş olmalı ki önceki haftalardaki gibi gözükmüyorlar.
Bir hafta sonra dün Eymür’de de sordum o bilemediğimiz çiçeği. Kimi yerlerde bol miktarda var. Hattâ bir komşunun evinin önündeki bahçede sanki inadıya bundan var. Ama, adını bilen yok. Bu, bence enteresan. Neden derseniz, ömür boyu iç içe olduğumuz, güzellikler dâhil çok şeyi tanımıyoruz. Bir nevî, dünyevî, uhrevî kurtuluş reçetemiz olan Kur’an okumayı bilmemek gibi bir şey bu neredeyse. Sonuçta onlar da Allâh’ın âyetleri. Öyle değil mi? İlim diliyle KEVNÎ ÂYETLER denilen şeyler.
Her neyse, bu çiçeğin adını sorgularken başka çiçekler de var çok. Ya yeni bittiler, geçen hafta yoktu ya da öbür köyde yoktu; “şu ne acabâ?” dedim.“KATIR TIRNAĞI” dediler. Kim bilir daha niceleri var, ne adlar, ne tadlar, ne renkler?
Aslında bunun da bir envanteri çıkarılmalı değil mi? Florası zengin olduğu söylenen yöremizdeki bitki çeşitliliğine dâir bir çalışma yapılmış mıdır? Yapıldıysa görmek isteriz.
Gerçi, bunun da sonu yoktur ve de olmayacaktır da. Zîrâ bilim dünyâsı her gün evrende yeni şeyler keşfediyorlar. Bunlar, yeni keşfedileceklerin habercisi olmaktan öteye geçemiyorlar. Çünkü, ilmin sonu yok, Rabbimizin yaratmasının da. Nitekim; (İbrâhim Sûresi 34.Âyet)’te Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Hem Allah istediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah’ın bunca nimetini teker teker saymağa kalkışsanız, onu kısım kısım bile sayamazsınız. Gerçekten insan çok zalimdir, çok nankördür.”
Hayâtın gerçek renkleri burada aslında. Biz hep elde-âlemde, başka kalemde arıyoruz. Bir kendimize dönebilsek, etrafımıza sâhici gözle bakabilsek, cennetimizin burada olduğunu göreceğiz. Ama biz kendimizi kaybedince her şeyimizi kaybetmiş bulunduğumuzun da farkında olmaktan bile çok uzak bir yerlere gitmiş, bir nevî uçmuş! bulunuyoruz. Rabbimiz cümlemize intibahlar nasîp eylesin. Kendi toprağımıza düşmeden kendisine gelenlerden eylesin cümlemizi.
Aslında burada söylenecek söz çok. Yunus Emre, Karacaoğlan, Âşık Veysel gibi ozan ve şâirlerimiz başta olmak üzere geçmişte hep çiçekler ve diğer varlıklarla konuşanlar olmuş. Şiirler yazılmış, ilâhiler söylenmiş. Bu bir başka yazının konusu. Zîrâ yerimiz bitti-bitiyor. Değinecek çok şey de duruyor öbür tarafta. Yine de azıcık değinelim.
KENT MEYDANI HAYIRLI OLSUN…
Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen, ilçe için ümit kaynağı bir proje olarak düşünülen ve hizmete geçmesi heyecanla beklenen Ulubey Kent Meydanı, Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş başta olmak üzere, üst düzey bürokratlar, milletvekilleri, adaylar, OBB Genel Sekreteri, diğer üst düzey bürokratlar ve çok sayıda vatandaşın katıldığı, bayram havasında geçen görkemli bir törenle açıldı. Gazetemizde ayrıntıları verilecek olan, ilçemiz adına önemli bir başlangıç ve aynı zamanda ardından gelecek diğer güzel proje ve uygulamaların habercisi olan bu öncü açılış, ilimiz, ilçemiz ve tüm insanlarımız için hayırlı olsun diyoruz. Bahar ve yazla berâber Ulubey'e getireceği farklılık kendisini gösterecektir.
Bize göre, bu meydan projesiyle berâber Ulubey'de hizmet ayağına yer etmiştir. Asıl hizmetler bundan sonra, bunun üzerine eklenecek, geniş alana yayılacak olanlarıyla bir bütün olarak kendini gerçek anlamıyla ilerki zamanlarda daha iyi belli edecektir. Bekleyelim görelim diyor, tüm emeği geçenlere teşekkürlerimizle berâber milletin-memleketin hayrına olacak her türlü çalışmalarında üstün başarılar diliyoruz.
ULUBEY'DEN YENİ TÜRKİYE'YE...
Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz'ın ardından kürsüye çıkan Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Ulubey’den tüm Ordu’ya ve ülkeye, Yeni Türkiye’nin kavşak noktası olarak değerlendirilen 7 Hazîran seçimi öncesi, Eski Türkiye, Yeni Türkiye algıları çerçevesinde çarpıcı mesajlar verdi.
“AK Parti’yi bu millet yine, Allah’ın izniyle, Anayasa’yı değiştirecek çoğunlukta iktidara getirecektir. Ne kadar ittifaklar kurarlarsa kursunlar, TÜRKİYE ASLA ESKİ TÜRKİYE OLMAYACAKTIR. Bu millet Türkiye’nin istikrarının sürmesi, ekonomik büyümenin sağlanması için milli iradesine, Türkiye’nin geleceğine oy verecek. Bu seçim bize göre, Türkiye için 3. kavşak noktasıdır. Burayı da aşarsak asla geriye dönüş olmayacak. IMF ya da AB bir daha, Türkiye’ye ev ödevleri vererek iyi hazırla diyemeyecektir.”
Konuşmasının sonunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "En büyük hayalim yüzde 35 oy almak" sözüne değinerek bağlayan Kurtulmuş, “Bu millet CHP’ye o oyu hiçbir zaman vermedi, vermeyecek. Bu fakir öteden beri hep söylerim. Bütün partileri kapattırıp tek başına seçime girseler dahî bu aziz millet şimdiye kadar olduğu gibi yüzde 25’ten yüzde 30’dan yukarı CHP’ye oy vermez” şeklinde konuştu.
Üç Aylar zemîninde idrak ettiğimiz Ulubey Kent Meydanı, edeceğimiz 7 Hazîran seçimi ve benzeri tüm süreçlerimiz başta olmak üzere, tüm hayâtlarımız ve de memâtlarımızın hayırlı, uğurlu, bereketli olması dilek, arzu ve temennîsiyle berâber hepinizi sevgi ve saygıyla selâmlıyoruz ves'selâm...