Anasayfa Yazarlar Zeki GÖL Yazı Detayı Bu yazı 1164+ kez okundu.
Zeki GÖL
Köşe Yazarı
Zeki GÖL
 

YANLIŞ ADAY TERCİHİ İÇ KAVGA VE RAHAVET

7 Haziran seçimlerinin ortaya çıkardığı tablo ülkeyi belirsizlik içerisine sokmuş gibi. Ben meclise giren 4 parti arasında sağlıklı bir koalisyon yapısı çıkacağını zannetmiyorum. Bu nedenle tahminim en geç 2 yıl içerisinde bizi tekrar sandığın beklediği. Peki neden seçimlerde böyle bir tablo ortaya çıktı? Bunun sebepleri nelerdir? Ben buna ülke genelinden ziyade Ordu özelinden bakarak cevap bulmaya çalışacağım. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu seçimin tek galibi vardır; oda HDP. Ordu’da dahi 3 bin 500’e yakın oy alan HDP, tahminleri de aşarak yüzde 13 gibi muazzam bir oy alarak meclise girmeyi başardı. Bu başarının en önemli nedeni bence diğer partilerin bölge üzerinde ve Kürtler üzerinde etkisiz olmasıdır. Daha önceki seçimlerde AK Parti’nin bölgede var olan etkinliği bu seçimde sona erdi. Dindar Kürtler dahi Marksist, Leninist bir parti olan HDP’ye oy verdiyse bunun başarısını HDP’de aramak yerine neden AK Parti’nin bu oyları elinden kaçırdığının sorgulanmasında aranmalı. Biz gelelim Ordu’ya. Ordu’da AK Parti, yüzde 53 oy alarak ilk sırada yer aldı ama beklediğinin altında kaldı. AK Parti, Ordu’da 5’te 5 hedefiyle yola çıktı. Bunun olmayacağı zaten en baştan belliydi. Ama 4 milletvekili çıkarabilirdi. Bunu çıkaramamasının nedeni bence milletvekili aday listesinde gizli. Aday listesi doğru tespit edilmedi. Bireysel anlamda isimlere girmeyeceğim ama AK Parti’nin mevcut milletvekili adaylarından hiçbir şekilde partiye artı bir oy getirmediği aşikar. 2011’de yüzde 60 alınırken, bu seçimde yüzde 53’e gerilemesi bunun göstergesi. Ordu’ya ‘ağabey’ olarak gösterilen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, istenen etkiyi yaratamadı. Ne teşkilat üzerinde nede belediye başkanları ve diğer adaylar üzerinde ağırlık kuramadı. Ordu’daki seçim kampanyasının yönetimini eline almadı ve bu alanı Enver Yılmaz’a bıraktı. Bir başka faktör CHP’nin ilk iki sıra adayının olduğu Ulubey, Gölköy, Gürgentepe ve Mesudiye bölgesine hitap eden tek bir aday dahi koymadı. Ne Oktay Çanak nede Nilgün Tomakin o bölgeye hitap edecek isimler değildi. Doğal olarak o bölge CHP’ye bırakıldı. Seyit Torun’da Mustafa Adıgüzel’de bu bölgenin insani ve haliyle o bölgeden çok iyi oy aldılar. Ordu’da en başarılı parti hiç kuşkusuz CHP oldu. Bir önceki seçimde 1 milletvekili çıkaran CHP’nin bu seçimde iki milletvekili çıkarması kendi içlerinde elbette başarıdır. Başarı birazda koyduğunuz hedefle orantılıdır diye düşünüyorum. Bana göre CHP, Ordu’da aday tespit yöntemiyle tüm partilere örnek olacak ve işte demokrasi denilecek bir uygulamaya imza attı. Zaten bunun sonucunu Ordu’dan iki milletvekili çıkarmayı başardı. MHP’ye gelince zaten alacağı oy bu kadardı. MHP Ordu’da bir hareket yaratmak istiyorsa artık tek adama bağlı olmaktan kurtulması gerekir. Yoksa alacağı en azami oy ancak bu olur bundan başka alacağı da oy yoktur. Buna karşılık AK Parti’nin aday belirleme yöntemi ise tam tersi uygulamaydı. Eski yeni milletvekillerinin temayüle sokulmaması, oyların burada değil de Ankara’da sayılması, ortaya çıkan aday listesinin parti içerisinde küskünler yaratmasına neden oldu. Özellikle Ordu özelinde parti içindeki güç kavgaları seçime konsantrasyonlarını azalttı. Bunun yanı sıra ‘biz zaten tek başına iktidarız’ diyerek rehavete kapılması, parti yönetimine ve belediyeye yakın insanların halka tepeden bakmaları ve ukala tavırları, Ordu’da insanları motive edecek sloganların bulunamaması, adayların yapmayı vaat ettiği şeylerden daha çok geçmişte yapılanlara sığınması halkta istenen etkiyi yaratmadı. Seçime sadece 5 gün kala Numan Kurtulmuş, projelerini açıkladı ama oda bir heyecan yaratmadı. Yinede AK Parti’nin Ordu ve ülke genelinde aldığı oy hiçte küçümsenecek bir oy değil. Yüzde 41 oy halkın hala AK Parti’den umudunu kesmediğini ama var olan yanlışlarından ve hatalarından arınması gerektiği mesajını verdi. Denebilir ki, ‘AK Parti’ye karşı içerde ve dışarıda ittifaklar kuruldu.’ İyi de bu her seçimde böyleydi. Bu durum yeni değil ki. Kimsenin bu sonuçtan dolayı seçmene tek laf deme hakkı yok. Bu seçmen değil mi, yüzde 50 oy veren. Yüzde 40 oy verince mi kötü? O nedenle herkes çıkan sonuca razı olmalı. AK Parti, onu var eden o devrimci, halktan yana, tabuları yıkan 2002 ruhunu tekrar yakalar ve o kadroları tekrar ön plana çıkarırsa yine halkın umudu haline gelebilir. Yok biz hala en büyük partiyiz derse önümüzdeki seçimde yüzde 30’u dahi zor görür. Halk yapılanlara değil yapılacaklara bakıyor. Hani şair diyor ya “dün dünde kaldı cancağızım. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”
Ekleme Tarihi: 10 Haziran 2015 - Çarşamba

YANLIŞ ADAY TERCİHİ İÇ KAVGA VE RAHAVET

7 Haziran seçimlerinin ortaya çıkardığı tablo ülkeyi belirsizlik içerisine sokmuş gibi. Ben meclise giren 4 parti arasında sağlıklı bir koalisyon yapısı çıkacağını zannetmiyorum. Bu nedenle tahminim en geç 2 yıl içerisinde bizi tekrar sandığın beklediği.

Peki neden seçimlerde böyle bir tablo ortaya çıktı? Bunun sebepleri nelerdir? Ben buna ülke genelinden ziyade Ordu özelinden bakarak cevap bulmaya çalışacağım.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu seçimin tek galibi vardır; oda HDP. Ordu’da dahi 3 bin 500’e yakın oy alan HDP, tahminleri de aşarak yüzde 13 gibi muazzam bir oy alarak meclise girmeyi başardı. Bu başarının en önemli nedeni bence diğer partilerin bölge üzerinde ve Kürtler üzerinde etkisiz olmasıdır.

Daha önceki seçimlerde AK Parti’nin bölgede var olan etkinliği bu seçimde sona erdi. Dindar Kürtler dahi Marksist, Leninist bir parti olan HDP’ye oy verdiyse bunun başarısını HDP’de aramak yerine neden AK Parti’nin bu oyları elinden kaçırdığının sorgulanmasında aranmalı.

Biz gelelim Ordu’ya. Ordu’da AK Parti, yüzde 53 oy alarak ilk sırada yer aldı ama beklediğinin altında kaldı. AK Parti, Ordu’da 5’te 5 hedefiyle yola çıktı. Bunun olmayacağı zaten en baştan belliydi.

Ama 4 milletvekili çıkarabilirdi. Bunu çıkaramamasının nedeni bence milletvekili aday listesinde gizli. Aday listesi doğru tespit edilmedi. Bireysel anlamda isimlere girmeyeceğim ama AK Parti’nin mevcut milletvekili adaylarından hiçbir şekilde partiye artı bir oy getirmediği aşikar. 2011’de yüzde 60 alınırken, bu seçimde yüzde 53’e gerilemesi bunun göstergesi.

Ordu’ya ‘ağabey’ olarak gösterilen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, istenen etkiyi yaratamadı. Ne teşkilat üzerinde nede belediye başkanları ve diğer adaylar üzerinde ağırlık kuramadı. Ordu’daki seçim kampanyasının yönetimini eline almadı ve bu alanı Enver Yılmaz’a bıraktı.

Bir başka faktör CHP’nin ilk iki sıra adayının olduğu Ulubey, Gölköy, Gürgentepe ve Mesudiye bölgesine hitap eden tek bir aday dahi koymadı. Ne Oktay Çanak nede Nilgün Tomakin o bölgeye hitap edecek isimler değildi. Doğal olarak o bölge CHP’ye bırakıldı. Seyit Torun’da Mustafa Adıgüzel’de bu bölgenin insani ve haliyle o bölgeden çok iyi oy aldılar.

Ordu’da en başarılı parti hiç kuşkusuz CHP oldu. Bir önceki seçimde 1 milletvekili çıkaran CHP’nin bu seçimde iki milletvekili çıkarması kendi içlerinde elbette başarıdır. Başarı birazda koyduğunuz hedefle orantılıdır diye düşünüyorum. Bana göre CHP, Ordu’da aday tespit yöntemiyle tüm partilere örnek olacak ve işte demokrasi denilecek bir uygulamaya imza attı. Zaten bunun sonucunu Ordu’dan iki milletvekili çıkarmayı başardı.

MHP’ye gelince zaten alacağı oy bu kadardı. MHP Ordu’da bir hareket yaratmak istiyorsa artık tek adama bağlı olmaktan kurtulması gerekir. Yoksa alacağı en azami oy ancak bu olur bundan başka alacağı da oy yoktur.

Buna karşılık AK Parti’nin aday belirleme yöntemi ise tam tersi uygulamaydı. Eski yeni milletvekillerinin temayüle sokulmaması, oyların burada değil de Ankara’da sayılması, ortaya çıkan aday listesinin parti içerisinde küskünler yaratmasına neden oldu. Özellikle Ordu özelinde parti içindeki güç kavgaları seçime konsantrasyonlarını azalttı.

Bunun yanı sıra ‘biz zaten tek başına iktidarız’ diyerek rehavete kapılması, parti yönetimine ve belediyeye yakın insanların halka tepeden bakmaları ve ukala tavırları, Ordu’da insanları motive edecek sloganların bulunamaması, adayların yapmayı vaat ettiği şeylerden daha çok geçmişte yapılanlara sığınması halkta istenen etkiyi yaratmadı. Seçime sadece 5 gün kala Numan Kurtulmuş, projelerini açıkladı ama oda bir heyecan yaratmadı.

Yinede AK Parti’nin Ordu ve ülke genelinde aldığı oy hiçte küçümsenecek bir oy değil. Yüzde 41 oy halkın hala AK Parti’den umudunu kesmediğini ama var olan yanlışlarından ve hatalarından arınması gerektiği mesajını verdi. Denebilir ki, ‘AK Parti’ye karşı içerde ve dışarıda ittifaklar kuruldu.’ İyi de bu her seçimde böyleydi. Bu durum yeni değil ki. Kimsenin bu sonuçtan dolayı seçmene tek laf deme hakkı yok. Bu seçmen değil mi, yüzde 50 oy veren. Yüzde 40 oy verince mi kötü? O nedenle herkes çıkan sonuca razı olmalı. AK Parti, onu var eden o devrimci, halktan yana, tabuları yıkan 2002 ruhunu tekrar yakalar ve o kadroları tekrar ön plana çıkarırsa yine halkın umudu haline gelebilir. Yok biz hala en büyük partiyiz derse önümüzdeki seçimde yüzde 30’u dahi zor görür. Halk yapılanlara değil yapılacaklara bakıyor.

Hani şair diyor ya “dün dünde kaldı cancağızım. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.