Ayten YÜKSEL
Köşe Yazarı
Ayten YÜKSEL
 

BOĞAZIMIZDA BİR DÜĞÜM

                    İslam coğrafyasındaki birçok Müslüman kardeşimiz, sadece Müslüman oldukları için, sırf inançlarını yaşadıkları için, işkence görüyor ya da öldürülüyor. Suriye, Filistin, Irak, Arakan, Doğu Türkistan, Libya, Mısır, Yemen…  Bu ne zulümdür?                     Bizler yaz mevsimi olduğu halde, Allah’ın hediyesi olan şu serin günler sayesinde rahatlıkla oruçlarımızı tutarken, dünyada Müslüman kardeşlerimize yapılanlar, içimizi yakıyor. Türkiye’de ve dünyada aç, yoksul, yardıma muhtaç, mazlum birçok insan varken yediğim lokmadan bile utanıyor, sosyal paylaşım ağlarında gördüğüm sofra ve yemek fotoğraflarından büyük üzüntü duyuyorum. Bir art niyet yoktur biliyorum, ancak daha duyarlı ve bilinçli davranarak, yemeklerin fotoğrafını değil de kendisini ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak gerektiğini düşünüyorum. Yediğimiz yemeğin, içtiğimiz suyun tadı yok. Boğazımızda bir düğüm, dolandı kaldı.                     Nerede kardeşlik, nerede barış? Söyleyin bana, bu zulüm nasıl duracak? Sosyal medyada yayınlanan işkence videolarına parmağımı tıklayıp izleyemeye cesaret edemezken, oradaki küçücük canlar o anda fiilen bunu yaşıyor. Buradan kime seslenmeliyim, ne yapmalıyım? Hangi bürokrat buna engel olabilir? Hangi devlet büyüğü bu acıya son verebilir? Allah aşkına birileri yok mu bu vahşeti durdurabilecek? İnsan hakları, din, dil, ırk, ulus, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların sahip olduğu yaşama hakkı ve özgürlük nerede? Büyüğün küçüğü, zenginin fakiri, güçlünün acizi kollaması gereken şu Âlemde, insanoğlu ne hale geldi böyle? Müslüman, Hristiyan, Yahudi hangi dinden olursa olsun herkes özgür değil mi? Kanunlar, kurallar neye göre değişir neye göre uygulanır, bu vicdansızca yapılan eziyetin gerekçesini neye bağladılar?                     Yeryüzündeki herkes inancını yaşamalı, yaşayabilmeli. Namaz kılmak, oruç tutmak gibi dini vecibelerini yerine getiren bir Müslümana kalkan eller, Müslümanlığın “M” sinden bihaberler. Hoşgörü kaynaklı bir dine inanan ve sığınan bu temiz yüreklere gösterilen hoşgörüsüzlüğü, esefle kınıyorum.  Şehit olan tüm Müslümanların ailelerine sabır diliyorum ve bütün Müslümanlar için daima dua ediyorum. İnsanlık için, kardeşlik için, barış için mücadele eden herkesi, elinden geleni yapmaya davet ediyorum.                      Yaratanımızın kudretinden, adaletinden, azabından hiç şüphemiz yok, fitneciler yaptıklarını hesap gününde misliyle ödeyecekler. İnşallah bu dünyada da zalim inkârcıları ve bozguncuları kahru perişan eyle Yüce Allahım. Yürekleri dağlayan bu vahşete sebep olanlar için, yaşasın Cehennem! 
Ekleme Tarihi: 01 Temmuz 2015 - Çarşamba

BOĞAZIMIZDA BİR DÜĞÜM

                    İslam coğrafyasındaki birçok Müslüman kardeşimiz, sadece Müslüman oldukları için, sırf inançlarını yaşadıkları için, işkence görüyor ya da öldürülüyor. Suriye, Filistin, Irak, Arakan, Doğu Türkistan, Libya, Mısır, Yemen…  Bu ne zulümdür?

                    Bizler yaz mevsimi olduğu halde, Allah’ın hediyesi olan şu serin günler sayesinde rahatlıkla oruçlarımızı tutarken, dünyada Müslüman kardeşlerimize yapılanlar, içimizi yakıyor. Türkiye’de ve dünyada aç, yoksul, yardıma muhtaç, mazlum birçok insan varken yediğim lokmadan bile utanıyor, sosyal paylaşım ağlarında gördüğüm sofra ve yemek fotoğraflarından büyük üzüntü duyuyorum. Bir art niyet yoktur biliyorum, ancak daha duyarlı ve bilinçli davranarak, yemeklerin fotoğrafını değil de kendisini ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak gerektiğini düşünüyorum. Yediğimiz yemeğin, içtiğimiz suyun tadı yok. Boğazımızda bir düğüm, dolandı kaldı.

                    Nerede kardeşlik, nerede barış? Söyleyin bana, bu zulüm nasıl duracak? Sosyal medyada yayınlanan işkence videolarına parmağımı tıklayıp izleyemeye cesaret edemezken, oradaki küçücük canlar o anda fiilen bunu yaşıyor. Buradan kime seslenmeliyim, ne yapmalıyım? Hangi bürokrat buna engel olabilir? Hangi devlet büyüğü bu acıya son verebilir? Allah aşkına birileri yok mu bu vahşeti durdurabilecek? İnsan hakları, din, dil, ırk, ulus, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların sahip olduğu yaşama hakkı ve özgürlük nerede? Büyüğün küçüğü, zenginin fakiri, güçlünün acizi kollaması gereken şu Âlemde, insanoğlu ne hale geldi böyle? Müslüman, Hristiyan, Yahudi hangi dinden olursa olsun herkes özgür değil mi? Kanunlar, kurallar neye göre değişir neye göre uygulanır, bu vicdansızca yapılan eziyetin gerekçesini neye bağladılar?

                    Yeryüzündeki herkes inancını yaşamalı, yaşayabilmeli. Namaz kılmak, oruç tutmak gibi dini vecibelerini yerine getiren bir Müslümana kalkan eller, Müslümanlığın “M” sinden bihaberler. Hoşgörü kaynaklı bir dine inanan ve sığınan bu temiz yüreklere gösterilen hoşgörüsüzlüğü, esefle kınıyorum.  Şehit olan tüm Müslümanların ailelerine sabır diliyorum ve bütün Müslümanlar için daima dua ediyorum. İnsanlık için, kardeşlik için, barış için mücadele eden herkesi, elinden geleni yapmaya davet ediyorum.

                     Yaratanımızın kudretinden, adaletinden, azabından hiç şüphemiz yok, fitneciler yaptıklarını hesap gününde misliyle ödeyecekler. İnşallah bu dünyada da zalim inkârcıları ve bozguncuları kahru perişan eyle Yüce Allahım. Yürekleri dağlayan bu vahşete sebep olanlar için, yaşasın Cehennem! 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.