Yeni bir İstiklâl Harbi yaşadık
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Malazgirt rûhuyla coştuk, çağladık
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Alparslan’ın emâneti bu cennet
Hâinler, son defâ getirdi cinnet
İşini kendisi hâlletti Millet;
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Şaka-maka derken, büyük hâdise
Bakın her gün gelen şu havâdise
Ülkenin her yanı cephe nerdeyse
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Ne nâletmiş, FETOŞ şeytanı meğer
Yakacakmış bizi, başarsa eğer
Bu millet her türlü takdîre değer
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Sözde kâinat imamı bu adam
İşbirlikçi, Mason Meşrik-i Âzam
Plân tutmadı, olsa da muazzam
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Elele localar, sahte hocalar
İmkânları geniş, aklı kocalar!
Milleti görünce hepsi bocalar;
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Sökmez bu millete; tank, top, üst akıl
Hak için baş koyar, kalsa da tekil
Mazlûma ses oldu, ümmete vekil
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Şâdetti rûhunu Abdülhamîd’in
Açtı yollarını şevkin, ümîdin
Son örneği oldu Feth-i Mübîn’in
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Tüm dünyâya nizam verdi kaç asır
Canlar fedâ etti, olmadı esir
Mevlâ, ni’mel’Mevlâ ve ni’men’Nasîr
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
İrfanı olanlar fehm’eder, anlar
Bir işâret; o an doldu meydanlar
O gece çok uzun geçti zamanlar
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Tankları durdurduk, çemberi yardık
Cevherin yeniden farkına vardık
Hem geçmiş, hem geleceği kurtardık
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Şehitler verildi, yaralılar var
Bu yolda ölenler daha bahtiyâr
Sonunda Rasûlün komşuluğu var
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Çok şükür, ey millet; bu zafer senin
Bu destanlar kârı değil kimsenin
Duyuldu yeniden dünyâda sesin
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Kudüs’ün, Kâbe’nin, İslâmiyet’in
Yegâne ümîdi, insâniyetin
Kıyâmete kadar, kutsal nöbetin
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Ne mutlu sana, kutlu milletsin
Düşmana şiddetli, dosta rahmetsin
Bu şâir bey, seni nasıl medh’etsin?
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Çünkü kifâyetsiz, kelime, kelâm
Velâkin; özetle şudur ki meram;
Dünyâ mecbur kaldı durmaya selâm
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Memnundur senden Hz. Peygâmber
Ebûbekir, Osman, Hazreti Ömer
Aliyyül’Mürtezâ; Kerrâr u Hayder
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Anana, babana, ceddine rahmet
Sağol falan deme, etme hiç zahmet
Mevlâ da râzı senden, mutlakâ, elbet
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Söyle, ey Salâhaddin-i Eyyûbî
Var mı, Allâh için bu millet gibi?
Haçlıların yine bozgun nasîbi;
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Allâh bu millete zevâl vermesin
Maddî, ne mânevî kıtlık görmesin
Bir diriliş bu; kim, ne derse desin
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Dünyânın düzeni; kaos, bilmece
Üstü hep yükseltme, altı silmece
Uyuyan dev, uyanmıştı o gece
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Yolun açık olsun, ey aziz millet
En sevmediğin şey, esâret, zillet
O gece duâdaydı, tümüyle ümmet
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Nûrânî çok mutlu, ilhâm almaktan
Böyle bir millete mensup olmaktan
Türk isanı başka ne ister Hak’tan?
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Bir mîlattı târihinde milletin
Meyvesini tattık aşkın vahdetin
Yakaladık tılsımını izzetin
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Sağı-solu, iktidar, hem muhâlefet
Birlikten-dirlikten doğdu bereket
Kurtuldu çok şükür aziz memleket
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Elvedâ dostlarım, sözler bitmiyor
İhânet tablosu gözden gitmiyor
Feryâtları anlatmaya yetmiyor
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Selâm olsun lider Recep Tayyib’e
Ne mutlu millete, bak şu nasîbe!
En güzel hediye sundu Habîb’e;
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Şâir kopamıyor, görüyorsunuz
Sonsuz ilhamları veriyorsunuz
Reis Bey dedi; ne duruyorsunuz?
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
İşte o an koptu büyük velvele
Millet meydan meydan dönüştü sele
Durduramaz dünyâ verse elele
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…
Dostlar! Sözün özü; düşmanlar azdı
Millet irfanıyla tuzağı sezdi
Ânında, yeniden bir destan yazdı
Bir Cumâ akşamı, 15 Temmuz’da…