Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

TAYT-NÂME

Kendin yapıp üretmezsen Eller şekle sokar seni! Marka der, moda diyerek Tayt içinde sıkar seni!...   Bulamazsın hiç bolunu Bırakır dışta kolunu Şaşırırsın Hak yolunu Eyler ruhta sakar seni!   Yırtarak giydirir donu! Hep çıplaklık olur konu Ne olur bu işin sonu? Bu kılıklar yakar seni!   Açıldıkça açılırsın Dökülürsün, saçılırsın Tanınmaz, zor seçilirsin Terk eder; ırz, vakar seni!   Yabanlaşırsın gitgide Ne Ramazan, ne de pide Ne edep-ar; hayâ ne de Şeytan kola takar seni!   Yaşarsan bu kıratlarda Nevir kalmaz suratlarda Koşamazsın sıratlarda Günâhların tıkar seni!   Allâh’ın verdiği şekli Değiştirmek neyin aklı? Hak diyen, olmalı haklı Yoksa sırat döker seni!   Kimi yeri gerdirirsin Hazır burnu kırdırırsın Her tada bakar durursun Zehirler bu şeker seni!   Her gün ayrı renklerdesin Keyiflerde, zevklerdesin Her kimler, ne derse desin Bozuyor her dekor seni!   Bilmem neyin peşindesin Sanki çocuk yaşındasın Her oyunun başındasın Çatlatır bu rekor seni! Bu kadarla kalsa iyi Her adımda artar sayı Pusulanın kopar yayı Cehenneme tıkar seni!   Nûrânî’nin ağzı şomdur Sözleri biraz dom-domdur Gahî esrik, gâh laylomdur Hep tenkîde bakar seni!   Aslında hiç, değil öyle Sözde hilâf var mı, söyle? Ölçüsüz gidişler böyle Şarampole çakar seni!   O zaman, bunlar bir îkaz; Gerekmez mi, biraz biraz? Kardeşâne bir naz, niyâz Belki tutar çeker seni!   Sözü bağlayalım ister N’olur Hakk’a meyil göster Sevinmesin misis, mister; Bâtıl yola büker seni!...   İnsan dediğin bir anlık İnat, boş bir kahramanlık Gaflet büyük perişanlık Çiğnemesin teker seni!   Bugünden tezi yok; hey be! Patlamadan sırtta heybe Yapacağın nasuh tevbe Kirlerinden yıkar seni!   Hoş gelirsin aramıza Gül sürersin yaramıza Ses verirsin nâramıza Dağlar çiçek kokar seni!   Gör bak, ne olacak hâlin; Gün gün artacak kemâlin Güzelleşecek cemâlin Bu yol, aşka akar seni!   Ramazan, cumâ bir fırsat Gerçi, hakta açık hep hat Yedi gün, yirmi dört saat Her sâniye tokar seni!   Giyin-kuşan, da artık gel Önce davranmadan ecel Bozuş şeytanla, kopsun tel Yakmadan sahtekâr seni!   Öyleyse, ne duruyorsun? Hâlâ hayâl kuruyorsun! Niye bizi yoruyorsun? Görelim tevbekâr seni!...
Ekleme Tarihi: 16 Haziran 2017 - Cuma

TAYT-NÂME

Kendin yapıp üretmezsen

Eller şekle sokar seni!

Marka der, moda diyerek

Tayt içinde sıkar seni!...

 

Bulamazsın hiç bolunu

Bırakır dışta kolunu

Şaşırırsın Hak yolunu

Eyler ruhta sakar seni!

 

Yırtarak giydirir donu!

Hep çıplaklık olur konu

Ne olur bu işin sonu?

Bu kılıklar yakar seni!

 

Açıldıkça açılırsın

Dökülürsün, saçılırsın

Tanınmaz, zor seçilirsin

Terk eder; ırz, vakar seni!

 

Yabanlaşırsın gitgide

Ne Ramazan, ne de pide

Ne edep-ar; hayâ ne de

Şeytan kola takar seni!

 

Yaşarsan bu kıratlarda

Nevir kalmaz suratlarda

Koşamazsın sıratlarda

Günâhların tıkar seni!

 

Allâh’ın verdiği şekli

Değiştirmek neyin aklı?

Hak diyen, olmalı haklı

Yoksa sırat döker seni!

 

Kimi yeri gerdirirsin

Hazır burnu kırdırırsın

Her tada bakar durursun

Zehirler bu şeker seni!

 

Her gün ayrı renklerdesin

Keyiflerde, zevklerdesin

Her kimler, ne derse desin

Bozuyor her dekor seni!

 

Bilmem neyin peşindesin

Sanki çocuk yaşındasın

Her oyunun başındasın

Çatlatır bu rekor seni!


Bu kadarla kalsa iyi

Her adımda artar sayı

Pusulanın kopar yayı

Cehenneme tıkar seni!

 

Nûrânî’nin ağzı şomdur

Sözleri biraz dom-domdur

Gahî esrik, gâh laylomdur

Hep tenkîde bakar seni!

 

Aslında hiç, değil öyle

Sözde hilâf var mı, söyle?

Ölçüsüz gidişler böyle

Şarampole çakar seni!

 

O zaman, bunlar bir îkaz;

Gerekmez mi, biraz biraz?

Kardeşâne bir naz, niyâz

Belki tutar çeker seni!

 

Sözü bağlayalım ister

N’olur Hakk’a meyil göster

Sevinmesin misis, mister;

Bâtıl yola büker seni!...

 

İnsan dediğin bir anlık

İnat, boş bir kahramanlık

Gaflet büyük perişanlık

Çiğnemesin teker seni!

 

Bugünden tezi yok; hey be!

Patlamadan sırtta heybe

Yapacağın nasuh tevbe

Kirlerinden yıkar seni!

 

Hoş gelirsin aramıza

Gül sürersin yaramıza

Ses verirsin nâramıza

Dağlar çiçek kokar seni!

 

Gör bak, ne olacak hâlin;

Gün gün artacak kemâlin

Güzelleşecek cemâlin

Bu yol, aşka akar seni!

 

Ramazan, cumâ bir fırsat

Gerçi, hakta açık hep hat

Yedi gün, yirmi dört saat

Her sâniye tokar seni!

 

Giyin-kuşan, da artık gel

Önce davranmadan ecel

Bozuş şeytanla, kopsun tel

Yakmadan sahtekâr seni!

 

Öyleyse, ne duruyorsun?

Hâlâ hayâl kuruyorsun!

Niye bizi yoruyorsun?

Görelim tevbekâr seni!...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.