(ŞÜKÜR-NÂME)
Yâ Allâh, Bismillâh; Allâhü Ekber!
Geçmişin günleri geldi çok şükür…
Başladı yeniden bir kutlu sefer;
Sular yatağını buldu çok şükür…
Yepyeni bir sayfa açıyor târih;
Yeniden güllere gülüyor tâlih;
Daha düne göre şu gâyet sarih;
Küffârda benizler soldu çok şükür!...
Bilmem kaç asırdır bir yangın yeri
Bitmiyor sılanın gurbet günleri
İlk defâ derinden duydu zaferi
İnşâllâh çilesi doldu çok şükür!...
Yiğit kalkmaktadır, düştüğü yerden
Sisler dağılınca çıktı siperden
Coşkusu az değil, halkın, askerden;
Bambaşka bir hâller oldu çok şükür!
Kırpıldıktan beri aynı yerdeyiz;
Hâlâ anlamadık, tam da nerdeyiz!
Kabukları kırdık, işte burdayız;
Devran kapımızı çaldı çok şükür!
İki Bin On Sekiz; gün Yirmi Ocak;
Kalemleri görün, neler yazacak?
Türk Milleti oyunları bozacak;
Herkesler anladı, bildi çok şükür!
Peygâmber ordusu, İslâm milleti
Kovacak bölgeden zulmü, zilleti
Kazıyacak nifak denen illeti
Korkuyu, kompleksi sildi çok şükür!...
Besmele, tekbirle çıkıldı yola;
Fetihten zafere, yok artık mola!
Ümmet heyecanlı, millet kol-kola;
Kendini meydana saldı çok şükür!...
Afrin, Münbiç; sonra, daha sonrası!
Gönül coğrafyası kurtlar sofrası
Yetsin kefere'nin tavrı, tafrası;
Dersini alacak, aldı çok şükür!...
Afrin’in Aa’sıdır, Münbiç’in Bee’si
Peşinden, sırada Coğrafya Cee’si
Amerika nere, bura neresi?!...
Plânları akîm, kaldı çok şükür!...
Reis Recep Tayyip, başkomutanın;
Şâd etti rûhunu şanlı atanın...
Gözü aydın memleketin, vatanın;
Mazlumların yüzü güldü çok şükür!...
Âşık Nûrânî'yim, mutludan mutlu;
Hem de yarınlardan, daha umutlu
Seferimiz olsun mübârek, kutlu
Târih kıyâmını kıldı çok şükür!...