Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

NUR YÜZLÜ, MELEKLER GİBİ UÇUP GİTTİ...

Tam da, Mehmet Şevket EYGİ Üstadın kurduğu BEDİR YAYINEVİ neşri  KADI IYAZ’ın meşhur ŞiFÂ-İ ŞERİF’ini okumak üzere emâneten alıp el altına bulundurduğumuz günlerde Üstad’ın vefat haberi geldi. Kitabı daha önce Yemişli Hasanbey Câmii kitaplığında görmüş, üstadın ön yazısını okumuş, dolayısıyla yıllar önce yayınlanan bu kitabın o zamanların hatıraları ve üstadın samîmî, saran, sıcak uslûbuyla beraber alıp okumayı aklıma koymuş ve önceki hafta almıştım. Hattâ üstadın takdim yazısını orada bulunan arkadaşlarla da, evde de paylaşmıştım. Bundan bir hafta kadar sonra vefat haberi geldi. Allâh CC rahmet eylesin.   NEV’İ ŞAHSINA MÜNHASIR Çok yazarlarımız ve de üstadlarımız mevcut çok şükür, ama onun çok daha farklı, naif bir kişiliği vardı. Nazikti, edepliydi, kendince bir uslûbu vardı. Kısaca NEV’İ ŞAHSINA MÜNHASIR BİR KİŞİLİK sâhibiydi. Hemen içimizden bir şeyler okumak geldi rûhuna. Sâdece okumak değil, birkaç kıtalık bir de manzûme akıverdi gönül pınarımızdan:   BEYEFENDİ, SON OSMANLI HEM İLİMLİ, HEM İRFANLI MEHMET ŞEVKET EYGİ ÜSTAD BİR EDİPTİ, ANLI ŞANLI... ŞAHİDİZ HEP ŞEVKETİNE DAVASINA HİMMETİNE MEVLAMIZ RAHMET EYLESİN KOYSUN FİRDEVS CENNETİNE... BULUŞTURSUN KOMŞULUKTA, ÇIKTIĞIMIZ YOLCULUKTA EFENDİMİZLE BERABER O EBEDİİ MUTLULUKTA!...   Bunu kimi arkadaşlarla paylaştık. Başka arkadaşlar da kimi karşılık olarak, kimi de bizim gibi kendi gönlünden kopanları bizlere ulaştırdı. Üstadın arkasından bir cemîle olmak üzere bunları sizlerle de paylaşacağız:   İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde okurken kitaplarla olan yakın alâkamız bağlamında Cağaloğlu Yokuşu’nda, Bâb-ı Âli’nin hemen üst, MTTB’nin de hemen alt tarafındaki yayınevine çok uğramışlığımız vardır. O zamanlar en az bugünkü kadar popülerdi. BÜYÜK GAZETE adlı bir de periyodik yayını vardı. Çok sonraları YENİ HABER adında günlük gazete de çıkardı. Devamlı çalışırdı. Derdi olan insandı. Kendisini İslâma, millet ve de ümmetin problemlerine adamıştı.   AĞABEYİMİZ ŞEVKET EYGİ BEY... Şimdi, onunla arkadaşlığı ve hâtıraları çok fazla olan bir ismin, özetin özeti, cep telefonu imkânlarıyla, sadece bir değini olarak bize gönderdiklerini öncelikle buraya alıyoruz:   “DEĞERLİ NURİ BEY HOCAM. ALLAH C.C. HAZRETLERİ ÖMRÜNÜ UZUN ETSİN... AĞABEYİMİZ ŞEVKET EYGİ BEY MERHUM ÜSTADIMIZA CENAB-I HAK TEÂLÂ HAZRETLERİ RAHMETİYLE MUAMELE EYLESİN İNŞALLAH. MEKÂNI CENNET OLSUN... NUR YÜZLÜ, MELEKLER GİBİ UÇUP GİTTİ... HİZMETLERİ ONA ENîS-İ YOLDAŞ OLACAK İNŞALLAH... TEBESSÜMÜ, BIZLERİ KUCAKLAYIP BAĞRINA BASMASI... PEYNİR - ZEYTİN  ÇAY ZİYAFETLERİ... 56 - 57 SENE ÖNCE... ONA ÇOK ÇOK  ŞEY BORÇLU BU ÜMMET... ONA HEP FATİHALAR YOLLAYACAĞIZ İNŞALLAH... ÇELEBİ.... İSTANBUL EFENDİSİ.... OSMANLI EVLADI... EFENDIMIZİN KOMŞUSUNA BOL BOL RAHMET DİLİYORUM TEKRAREN ... BAŞIMIZ SAĞ OLSUN  VESSELÂM… ALİ DENİZ”   Bu cümlelerin satır aralarından kitap boyutunda hatıra çıkar gibi gözüküyor. Rabbim Hocamıza hayırlı, uzun ömürler versin de inşâllâh hiç olmazsa bir programla berâber bunları paylaşalım.   BİR GÜZEL ADAM, BİR TÂRİH... Şu değerlendirme de ne kadar az, öz ve de samîmî değil mi? Rabbimiz hepimize böyle çoğunluğun hüsn-i şehâdetini almayı nasîp eylesin. Âmin…  “Bu dünyadan güzel bir adam daha ayrıldı. Mekanı Cennet olsun. Yalçın YÜKSEL” Bir de TARİH DÜŞÜRME GELENEĞİ bağlamında bir manzûme geldi. Güzel bir gelenek ve de vefâ örneği olarak onu da buraya alıyoruz: Mehmet Şevket Eygi, bir beyefendi, Şuurla, irfanla, candan bezendi...  Yeni harfte, kadim kitaplar kayıp, Çalıştı, neşrine ömür adayıp.  Basınla çağırdı, Dîn-i Ahmed’e, Mü’minler fecirde koştu mâbede...  Kaleminde dâim, şu iki kanat: Ehl-i sünnet ile estetik, sanat...  Hassas, titiz, zarif, lâzımsa keskin, Dâimâ müstakim, mümtaz ve mü’min...   «Takvimden Yapraklar» erdi hitâma, «Sönmez Bedir» doğsun, Dâru’s-Selâm’a... «İki» duâ gelip, tarihi verse: “Takvimden son yaprak göçtü firdevse...” 1438+2  كوچدى تقويمدن صوك يابراق  فردوسه   Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI Bir de, bizim Ordu’da temsilciliğini yaptığımız Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği'nin Mersin Şûbe Başkanı Dr. Mustafa ERİM Bey’in değerlendirmesi var. Ancak, bugün onu da aldığımızda köşeyi zorlamış olacağız. Hem bu bakımdan, hem de Üstad’ı geçmişten günümüze daha farklı yönleriyle  ele alan bu yazıyı ve buna katkılarımızı bir başka sefere bırakıyoruz.   "HATTÂ (AĞIR KONUŞACAĞIM)"    Yazımızı, Üstâd'in, hayât boyu gecesini gündüzüne katarak, o dönemlerin özelliklerinden kaynaklanan her türlü ezâ ve cefâyı göğüsleyerek gösterdiği tüm çabalarındaki meramını özetleyen, Millî Eğitim Bakanımıza yazdığı târihî mektubun son paragrafıyla bitiriyoruz: "Eğitim meselesi Türkiye’nin bir numaralı meselesidir. Bunu çözemezsek ülkemizin, devletimizin, halkımızın geleceği parlak olmaz. Hattâ (ağır konuşacağım) ayakta bile duramayız. Mehmed Şevket Eygi 27.10.2018"   Üstad çok haklı. Bu konuda başarılı olabilmemiz için böylesine gayretli,nitelikli, çalışkan, dertli büyüklerimizin görüşlerine müracaat etmeli, ibretli hayat hikâyelerini okumalı, gelecek nesillere de örnek olarak sunmalıyız. Üstâd'a Yüce Mevlâ'dan sonsuz rahmet dilerken onu okumayı, anlamayı ve görüşlerinden istifâdeyle berâber kişi, millet, memleket ve de ümmet olarak daha ileriye gitmeyi nasîp etmesi dileğiyle cümleye sevgiler, saygılar sunuyoruz ves'selâm...    
Ekleme Tarihi: 19 Temmuz 2019 - Cuma

NUR YÜZLÜ, MELEKLER GİBİ UÇUP GİTTİ...

Tam da, Mehmet Şevket EYGİ Üstadın kurduğu BEDİR YAYINEVİ neşri  KADI IYAZ’ın meşhur ŞiFÂ-İ ŞERİF’ini okumak üzere emâneten alıp el altına bulundurduğumuz günlerde Üstad’ın vefat haberi geldi. Kitabı daha önce Yemişli Hasanbey Câmii kitaplığında görmüş, üstadın ön yazısını okumuş, dolayısıyla yıllar önce yayınlanan bu kitabın o zamanların hatıraları ve üstadın samîmî, saran, sıcak uslûbuyla beraber alıp okumayı aklıma koymuş ve önceki hafta almıştım. Hattâ üstadın takdim yazısını orada bulunan arkadaşlarla da, evde de paylaşmıştım. Bundan bir hafta kadar sonra vefat haberi geldi. Allâh CC rahmet eylesin.

 

NEV’İ ŞAHSINA MÜNHASIR

Çok yazarlarımız ve de üstadlarımız mevcut çok şükür, ama onun çok daha farklı, naif bir kişiliği vardı. Nazikti, edepliydi, kendince bir uslûbu vardı. Kısaca NEV’İ ŞAHSINA MÜNHASIR BİR KİŞİLİK sâhibiydi. Hemen içimizden bir şeyler okumak geldi rûhuna. Sâdece okumak değil, birkaç kıtalık bir de manzûme akıverdi gönül pınarımızdan:

 

BEYEFENDİ, SON OSMANLI
HEM İLİMLİ, HEM İRFANLI
MEHMET ŞEVKET EYGİ ÜSTAD
BİR EDİPTİ, ANLI ŞANLI...

ŞAHİDİZ HEP ŞEVKETİNE
DAVASINA HİMMETİNE
MEVLAMIZ RAHMET EYLESİN
KOYSUN FİRDEVS CENNETİNE...

BULUŞTURSUN KOMŞULUKTA,
ÇIKTIĞIMIZ YOLCULUKTA
EFENDİMİZLE BERABER
O EBEDİİ MUTLULUKTA!...

 

Bunu kimi arkadaşlarla paylaştık. Başka arkadaşlar da kimi karşılık olarak, kimi de bizim gibi kendi gönlünden kopanları bizlere ulaştırdı. Üstadın arkasından bir cemîle olmak üzere bunları sizlerle de paylaşacağız:

 

İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde okurken kitaplarla olan yakın alâkamız bağlamında Cağaloğlu Yokuşu’nda, Bâb-ı Âli’nin hemen üst, MTTB’nin de hemen alt tarafındaki yayınevine çok uğramışlığımız vardır. O zamanlar en az bugünkü kadar popülerdi. BÜYÜK GAZETE adlı bir de periyodik yayını vardı. Çok sonraları YENİ HABER adında günlük gazete de çıkardı. Devamlı çalışırdı. Derdi olan insandı. Kendisini İslâma, millet ve de ümmetin problemlerine adamıştı.

 

AĞABEYİMİZ ŞEVKET EYGİ BEY...
Şimdi, onunla arkadaşlığı ve hâtıraları çok fazla olan bir ismin, özetin özeti, cep telefonu imkânlarıyla, sadece bir değini olarak bize gönderdiklerini öncelikle buraya alıyoruz:

 

“DEĞERLİ NURİ BEY HOCAM. ALLAH C.C. HAZRETLERİ ÖMRÜNÜ UZUN ETSİN... AĞABEYİMİZ ŞEVKET EYGİ BEY MERHUM ÜSTADIMIZA CENAB-I HAK TEÂLÂ HAZRETLERİ RAHMETİYLE MUAMELE EYLESİN İNŞALLAH. MEKÂNI CENNET OLSUN... NUR YÜZLÜ, MELEKLER GİBİ UÇUP GİTTİ... HİZMETLERİ ONA ENîS-İ YOLDAŞ OLACAK İNŞALLAH... TEBESSÜMÜ, BIZLERİ KUCAKLAYIP BAĞRINA BASMASI... PEYNİR - ZEYTİN  ÇAY ZİYAFETLERİ... 56 - 57 SENE ÖNCE... ONA ÇOK ÇOK  ŞEY BORÇLU BU ÜMMET... ONA HEP FATİHALAR YOLLAYACAĞIZ İNŞALLAH... ÇELEBİ.... İSTANBUL EFENDİSİ.... OSMANLI EVLADI... EFENDIMIZİN KOMŞUSUNA BOL BOL RAHMET DİLİYORUM TEKRAREN ... BAŞIMIZ SAĞ OLSUN  VESSELÂM… ALİ DENİZ

 

Bu cümlelerin satır aralarından kitap boyutunda hatıra çıkar gibi gözüküyor. Rabbim Hocamıza hayırlı, uzun ömürler versin de inşâllâh hiç olmazsa bir programla berâber bunları paylaşalım.

 

BİR GÜZEL ADAM, BİR TÂRİH...

Şu değerlendirme de ne kadar az, öz ve de samîmî değil mi? Rabbimiz hepimize böyle çoğunluğun hüsn-i şehâdetini almayı nasîp eylesin. Âmin…

 “Bu dünyadan güzel bir adam daha ayrıldı. Mekanı Cennet olsun. Yalçın YÜKSEL”

Bir de TARİH DÜŞÜRME GELENEĞİ bağlamında bir manzûme geldi. Güzel bir gelenek ve de vefâ örneği olarak onu da buraya alıyoruz:

Mehmet Şevket Eygi, bir beyefendi,
Şuurla, irfanla, candan bezendi... 

Yeni harfte, kadim kitaplar kayıp,
Çalıştı, neşrine ömür adayıp. 

Basınla çağırdı, Dîn-i Ahmed’e,
Mü’minler fecirde koştu mâbede... 

Kaleminde dâim, şu iki kanat:
Ehl-i sünnet ile estetik, sanat... 

Hassas, titiz, zarif, lâzımsa keskin,
Dâimâ müstakim, mümtaz ve mü’min...  

«Takvimden Yapraklar» erdi hitâma,
«Sönmez Bedir» doğsun, Dâru’s-Selâm’a...

«İki» duâ gelip, tarihi verse:
“Takvimden son yaprak göçtü firdevse...” 1438+2 

كوچدى تقويمدن صوك يابراق  فردوسه

 

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI

Bir de, bizim Ordu’da temsilciliğini yaptığımız Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği'nin Mersin Şûbe Başkanı Dr. Mustafa ERİM Bey’in değerlendirmesi var. Ancak, bugün onu da aldığımızda köşeyi zorlamış olacağız. Hem bu bakımdan, hem de Üstad’ı geçmişten günümüze daha farklı yönleriyle  ele alan bu yazıyı ve buna katkılarımızı bir başka sefere bırakıyoruz.

 

"HATTÂ (AĞIR KONUŞACAĞIM)" 
 

Yazımızı, Üstâd'in, hayât boyu gecesini gündüzüne katarak, o dönemlerin özelliklerinden kaynaklanan her türlü ezâ ve cefâyı göğüsleyerek gösterdiği tüm çabalarındaki meramını özetleyen, Millî Eğitim Bakanımıza yazdığı târihî mektubun son paragrafıyla bitiriyoruz:

"Eğitim meselesi Türkiye’nin bir numaralı meselesidir. Bunu çözemezsek ülkemizin, devletimizin, halkımızın geleceği parlak olmaz. Hattâ (ağır konuşacağım) ayakta bile duramayız. Mehmed Şevket Eygi 27.10.2018"
 

Üstad çok haklı. Bu konuda başarılı olabilmemiz için böylesine gayretli,nitelikli, çalışkan, dertli büyüklerimizin görüşlerine müracaat etmeli, ibretli hayat hikâyelerini okumalı, gelecek nesillere de örnek olarak sunmalıyız. Üstâd'a Yüce Mevlâ'dan sonsuz rahmet dilerken onu okumayı, anlamayı ve görüşlerinden istifâdeyle berâber kişi, millet, memleket ve de ümmet olarak daha ileriye gitmeyi nasîp etmesi dileğiyle cümleye sevgiler, saygılar sunuyoruz ves'selâm...

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.