Geçtiğimiz Salı günü Ulubeyimiz bir değerini daha kaybetti. O günün akşamında Muallim Mümin Esat Kılıçkaya Bey Hocamızla tâziye için Terzili yakasındaki site evlerine gittik. Başta, merhûmun oğlu Zekeriya ESEN Bey Kardeş olmak üzere, kayınbirâderleri, bizim de arkadaşlarımız olan Necmi, Sedat, Necat YEŞİLBAŞ Hoca Kardeşler, diğer âile efrâdı ve yakınlarıyla görüştük.
Kendi ESEN tarafı olduğu kadar, hanımının tarafı olan YEŞİLBAŞ sülâlesinden, ilçesinin civar mahalleleri ve Eskipazar’daki site komşularından, bizlerin de yakından tanıdığımız arkadaşlar oradaydılar. Yeşilbaşlar, aynı zamanda Hocasının sülâlesiydi ve bu soyadını, ilmiyyeden olup yeşil sarık sarmaları bağlamında almışlardı. Hocasıgiller, çok sevdikleri ve değer verdikleri bu talebeye kızlarını da vermişlerdi. Daha başta söylemek gerekirse, bu da, hocamızın kadr ü kıymeti ve hocasının nezdindeki menzilesi noktasında dikkâte değer bir husus.
İşte, vefat eden bu Hâlit ESEN Hoca ilk medrese eğitimini, o zamanların ilim noktalarından biri olan Şuayip’te -yukarda söz ettiğimiz- Müderris Gacaroğlu Ahmet Efendi’den aldı. Daha sonra Of’a giderek tahsilini genişletip derinleştirdi. İlçemiz ve civârında yıllarca din hizmeti verdi. Normâl hizmetin ötesinde, medrese usûlü, diz çökerek ve de dirsek çürüterek hâsıl ettiği ilmiyle berâber bir ÂLİM hüviyeti taşıyordu. Tüm civârda ilmiyle, edebiyle, duruşuyla ayrı bir ağırlığı ve de saygınlığı vardı.
Nitekim, o akşam, Esat Hocamızın tâziyede yakınlarıyla berâber hasbihâl ederken belirttiği gibi, hocamız medrese geleneğinin yöremizdeki son temsilcilerinden biriydi. Şimdi bu geleneğin en son örneği diyebileceğimiz en önde gelen isim Mehmet ÇELENK Hoca. Rabbimiz hayırlı, uzun ömürler versin. O gün cenâze namazından sonra büyük oğlumla birlikte yanına, eline vardık. Duâ istedik. Hüzünlüydü doğal olarak.
Ondan başka, Gacaroğlu talebesi ve Hâlit ESEN merhûmun arkadaşı olarak Mesûdiyeli Selâhaddin ERDEM ve Durak’dan Hasan BAYTAR Hocaları gördüm. Onlar da hüzünlüydüler. Hem medrese arkadaşlarıydılar, hem akran aynı zamanda. Konuşulduğu kadar Hâlit Hocamız 39 yılı meşhur Erzincan depremi sıralarında doğmuş. Yaşını kısaca 80 diyorlar. Belki 81 olabilir diye söyleyenler de var.
Yöremizin irfan değerlerinden Osman ÇELİK Hocam da oradaydı. Akşam tâziye çadırının orda da görmüştük. Orada da, burda da aynı şeyi söyledi. Şimdiye kadar kendisine gidilmeli, anlattırılmalı, not alınmalı ve de yaşadıklarına dâir ibretâmiz şeyler yazılmış olmalıydı. Hâlit ESEN’i konuşturmak artık mümkün değil. Öyle ya; nerelerden bu günlere, nasıl geldi? Şahıs, âile ve câmia olarak neler yaşadı? Yöremiz, ülkemiz, ilmimiz-irfânımız hangi şekillerde, ne gibi süreçlerden geçti? Bunlar, erbâbı için araştırmağa, yazmağa, kitaplaştırmağa değer hususlardı… Sizlerce de öyle değil mi? Ama, artık çok geç!
Değerli okurlar. Gözlemimiz şu ki, Ulubey şu anda en sükûnetli, uyumlu, hiç olmadığı kadar çekişmesiz, huzurlu günlerini yaşıyor. Bu, üzerine ölü toprağı serpilmiş değerlendirmesine sebep olmamalı. Meselâ, Mehmet ÇELENK Hoca yaşayan gerçek bir değerimiz. Sâdece o değil, hâtıra birikimi olan, anlattıkları kıymet taşıyan herkes için bir çalışma yapılabilir. Merhum Hâlit Hocamız gibilere dâir yaşayanların anlattıklarına da yer verilebilir. Bu isimler kim olabilir, onları sizler daha iyi bilirsiniz. Yeter ki niyet edilsin, neler neler çıkar!
Meselâ o gün cenâzeden sonra ikindiye kadar Ulubey’de kaldık. Birkaç yere uğradık. İnsanlarla konuşurken, özellikle geçmişe dâir ne orijinâl anekdotlar dillendiriliyor, şaşarsınız. Günlük onları yazsanız size yeter. Hem bu isimler öyle yaşlı falan da değiller.
Merhum Hâlit Hocamızla ilgili olarak, siz daha yakınında olan kişiler elbette yazdıklarımızdan fazlasını biliyorsunuz. Bizlere ulaştıkça, biz de kültür ve irfanımız adına, Ulubey’in değerleri adına burada yer vermeye çalışırız. Cenâzede namaz öncesi konuşma yapan değerli müftümüz Dursun BOZ Hoca’nın ifâde ettiği gibi, ilim adamlarının, ilim almak için uzaklara sefer etmesine RIHLE, vefat edip Hakk’a yürümelerine de İRTİHÂL denirdi.
Dolayısıyla, 26 Kasım 2019 Salı mîlâdî’de vefat eden merhum Hâlit ESEN Hocamız, 29 Rebiul’Evvel 1441 Hicrî târihi îtibârıyle irtihâl-i dâr-ı bekâ eylemiş oldu. Sülâlesi ve âilesi için bir şeref, yöresi için bir kandil, ilçesi için bir değer, çocukları için izi tâkip, hâtırası yâd edilip canlı tutulması gereken bir örnek olan hocamızın, insanları aydınlatmak için gösterdiği gayretler, her fırsatta yaktığı meş’aleler sonsuz yolculuğunda ışık bereketi olarak önünü aydınlatsın inşâllâh. Âmin…
Cenâzesinde oldukça kalabalık bir cemaat meydanı doldurmuştu. Özellikle kendi akraba ve komşuları yanında, Hocası Gacaroğlu Ahmet Efendi sülâlesi YEŞİLBAŞLAR âilesi bütünüyle oradaydı. Uzaktan-yakından herkes gelmişti. Ordumuzun değerlerinden, emekli müftü, Perşembeli Aydın İŞBAKAN Hocamız oradaydı. Cenâze namazını ilmiyle-irfânıyla mâruf Mehmet ÇELENK Hoca kıldırdı. Helâlleştirme ve duâsını hep beğendiğimiz o güzel uslûbuyla İlçe müftümüz yaptı. Biz de müftümüz ve oradaki gönül dostları, irfan ehli insanlar gibi kâlpten niyâzlarımızı arz ediyoruz: Rabbimiz kendisine ganî ganî rahmet eylesin. Mekânı cennet, makâmı âlî olsun.
Ayrıca, âile efrâdı ve dostlarına sabr-ı cemîller dilerken, Yüce Mevlâ, başta hocaları Müderris Ahmed Efendi olmak üzere, aralarında babam merhûmun da bulunduğu tüm Şuayip medrese ahâlîsini, tekmil talebelik arkadaşları ve sevdikleriyle berâber Efendimiz (SAV)in komşuluğunda buluştursun inşâllâh, wes’selâm…