Akıllı akıllı yaşamak varken;
Akılsız yaşamak akıl kârı mı?
Akla yol gösteren VAHY’e bakmadan;
Nakilsiz yaşamak akıl kârı mı?...
Aklı vereni, hiç, akıl etmeden!
Akılla-nakille yola gitmeden
Aklı kullanıp da nakl’i tutmadan
Asılsız yaşamak akıl kârı mı?...
NAKİL dediğimiz, KİTAP’la SÜNNET;
Göndereni ALLÂH, rehber MUHAMMET
Hazırdır önünde; ZAHMETSİZ RAHMET!
Vasılsız yaşamak akıl kârı mı?!...
Dünyâda, nefisle rûhun cengi var
Her şeyin ölçüsü, hem mihengi var
Kâinat bir koro, ki âhengi var;
Fasılsız yaşamak akıl kârı mı?!...
Dönüyor, dönüyor; bozmadan ritmi
Hiç falso yapmadan tekrarlar hatmi
Eksene aldığın, şey hakîkât mi?
Hâsılsız yaşamak akıl kârı mı?!...
Rabbin nîmetleri saymakla bitmez
Denizler mürekkep olsa da yetmez
Gözü olup gören, şükrü unutmaz;
Husûlsüz yaşamak akıl kârı mı?!...
Varoluş sırrına kafa yormadan
İstikâmet üzre hayat kurmadan
Neden, niçin, nasıl diye sormadan
Usûlsüz yaşamak akıl kârı mı?!
Temizlemek varken, kâlp ile rûhu
Terk etmek cenâbet, kirli gürûhu…
Bilmemek abdesti, gemiyi, Nûh’u;
Gusülsüz yaşamak akıl kârı mı?!...
Gittiğimiz yolun, sonu sonsuzluk
Hak şerbeti içen çekmez susuzluk
Değsin her çileler, hem uykusuzluk;
Vusûlsüz yaşamak akıl kârı mı?!...
Şu “insanlık” en şerefli vasıfken
Nereye gidiyor savrulup giden?!...
İç güdü sevkiyle; dostlar sâhiden;
“Nasıl?”sız yaşamak akıl kârı mı?!
Kitabı-Sünneti öncelemeden
İyice okuyup incelemeden
İnsanlar nezdinde güncellemeden
Nesilsiz yaşamak akıl kârı mı?!...
Öncü gerek önde, istersen visâl
“En güzel” örneğe eyle imtisâl
Var iken sünnette sayısız misâl
Temsilsiz yaşamak akıl kârı mı?
Batı deyip, kavli bozmak şark ile
Sevgileri karıp-katmak şirk ile!
Olamamak müslümanca fark ile
Tekmilsiz yaşamak akıl kârı mı?!...
Âlemlere Rahmet Hazret-i Rasûl
Hayâtı bizlere en güzel okul
Olmak istiyorsak Rabb’e gerçek kul
Delilsiz yaşamak akıl kârı mı?!...
Girmemek bir türlü şekle-şemâle
Durmamak inatla, seyr-i kemâle
Bir meymenet aks’etmeden cemâle
Şekilsiz yaşamak akıl kârı mı?!...
İnsan dediğimiz bir yüce varlık:
Halîfelik, ne hoş bir bahtiyârlık!
Mîraç yakışırken göklere artık;
Şâkülsüz yaşamak akıl kârı mı?
Yataklar çok süper, devran uykuda
Aylar kısır döngü, yıllar beyhûde!
Ömürden soracak, elbette Hüdâ;
İrkilsiz yaşamak akıl kârı mı?!...
Hey Nûrânî! Akıl, insana özgü;
Kimisi kullanmaz, değilse yazgı
Vahiyden ötesi kuruntu, sezgi!
Vekilsiz yaşamak akıl kârı mı?
Neylersin; îkazlar bir yere kadar;
Kafa darsa, değiştirmez kafa-dar!
Yine de dertlenir, edersin tekrar:
“AKILSIZ YAŞAMAK AKIL KÂRI MI?...”