Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

ÖPMEZSE DUALI BİR AĞIZ; KABUK BAĞLAMAZ YARALAR...

Anneler günü denilip durulunca, hadi biz de geri kalmayalım dedik. Daha doğrusu, önümüze gelen ilginç paylaşımlar bizi buna zorladı. Zîrâ her gün olduğu gibi bu anneler günü için de çok ilginç ve fazla miktarda paylaşımlar yapılıyor. Fakat mevzûbahis olan anne ya; burada da rekor onlara âit. Sizin anlayacağınız en çok polemik bu gün meyânı ve de beyânında yapılıyor. İKİ KARE KARİKATÜR, MAHZUN BİR ANNE Meselâ bir karikatür paylaşım şöyle: Bir çizim karesi; bir kanepeye hep berâber oturmuşlar. Anne ortada. Çocuklar 2'şerli olarak sağına-soluna sıkışmışlar. Hep birlikte zoraki tebessümle selfi çekme derdindeler. Anne gâyet ciddî. Ne olduğunun farkında bile değil. Bir nevî şaşırmış vaziyette. MELÛL, MAHZUN, YAPAYALNIZ! 2.kare'nin üstüne BİR GÜN SONRA yazılmış; anne yapayalnız, aynı kanepede; melûl, mahzun, çâresiz oturuyor. 5 VAKİT "VE Lİ'VÂLİDEYYE"; YA ÖTESİ?! Evet; bugünkü realite büyük ölçüde böyle. Diğer yandan, beş vakit namaz kılan birisinin günde en az 10-15 defâ RABBENAĞFİRLÎ VE LİVÂLİDEYYE duâsını okuduğu gerçeğinden hareketle bunun senede 3-5 bin defâ anne-babayı anmak anlamına geldiği ileri sürülerek bu tür yılda bir günlerin bizim bu konudaki sürekliliğimizi ve de dolayısıyla kültürümüzü yansıtmadığı, samîmiyetten uzak olduğu, hattâ bunun bir yozlaşmayı ifâde ettiği ileri sürülüyor. HER ÇAĞIN KENDİ AHLÂKI Öyle ya da böyle; ortada bir realite sözkonusu ve bugün çocuklarla ebeveynler arasında dağlar var. Yapacak bir şey yok. Her çağ kendi ahlâkıyla geliyor ve de bu karşılıklı değerlendirmelerle tezlerin de meseleyi olgunlaştırma ve de muhtevâsını derinleştirmeye yardımcı olduğu söylenebilir. SEN ÇAĞA, ÇAĞ SANA Dolayısıyla, çağın getirdikleriyle götürdükleri meyânında evlâtlar da çağa göre üzerine düşenler konusunda gerekenleri yapmada çağın dilini konuşturmalı, vazifesini bihakkın yapma gayretinde olmalıdır. HARS'TAN KÜLTÜRE, EKİN'DEN İRFÂNA Bu süreçte bir değişik paylaşım ve değerlendirme de şu şekilde tezâhür etti: Bakara Sûresi 223. Âyetİin ilk kelimeleri şöyle; NİSÂÜKÜM; HARS'UN LEKÜM: Meâlen; "Kadınlar sizin ekeneğinizdir" anlamına geliyor. Buradaki HARS ekenek, yâni TARLA demek. TDK'da HARS'ın karşılığı EKİN'dir. Dolayısıyla anne; OCAKTA MEKTEP, BUCAKTA KÜLTÜR Yâni evin öğretmeni, milletin irfânının yoğurucusudur. Nitekim bir diğer paylaşımda; HARS kelimesinin Arapçada bizim İRFAN olarak ifâde ettiğimiz KÜLTÜR anlamına geldiğinden hareketle Annenin çocuğun terbiyevî şekillenmesinde, kısaca hamurunun yoğrulmasında en büyük fonksiyona sâhip olduğu yorumu getiriliyor ki; el-hâk, doğru bir yaklaşımdır. CENNET ANNELERİN AYAKLARI ALTINDADIR Filhakîka, saygın bir ilim adamı olan Mustafa TATÇI Hoca'nın paylaşımı da bu meyânda ilginç. Daha doğrusu; yukarıya aldığımız Hadîs-i Şerîf çok farklı yorumlanıyor. İşte buyrun: ANNE NEREYE, ÇOCUK ORAYA YÂNİ "Cennet annelerin gidişatında (ayakları altında) dır. Annelerin hal ve gidişi iyi ise evladını cennete götürür değil ise cehenneme götürür. Bu Hadis-i Şerif annelerin iyi eğitilmesi ile ilgili olarak anlaşılmalıdır. Hal ve gidişi iyi olmayan annenin çocuğu her an cehennemi yaşar." KADIN CÂNÎLERİ KİMİN ESERİ? "Kadın cinayetlerinin temelinde; gidişatı iyi olmayan annenin yetiştirdiği erkek evlat bulunmaktadır. Nitelikli bir toplum olmanın yolu anne adaylarının iyi eğitilmesinden geçer. Bu özel günde beni yetiştiren merhum annemin mekanının cennet olmasını dilerim." ANNE CENNET, DÜNYÂ CENNET "Tüm annelerin bu özel günü kutlu olsun. ALEMDE HER MİLLET KADININI yani anne adaylarını İYİ YETİŞTİRSİN. BÖYLECE DÜNYA CENNETE çevrilsin." (Eğitimci Dr. Muharrem ÖK) CENNET ANA, NUR OLDU BANA Babam rahmetli de, 2,5 yaşında anne kucağından alınıp dedesinin konağına getirildiğinde bakımı uhdesine tevdî edilen, yine âileden biri onun mânevî eğitiminde etkili olmuştur. Babam derdi ki; "benim dînî duygu ve bilgilerimin temelinde adı da kendi gibi CENNET olan ANA'mın çok payı var. Kulağıma ilk dînî ifâdeleri fısıldayan, bilgileri öğreten odur." ÖNCE MEDRESE, SONRA MEŞGÂLE Bilmiyoruz ama, bir büyük konağın bağ-bahçe, yayla-cenik her türlü işlerini çekip-çevirmek için ANA kucağından koparılmış bir çocuk, o kadar iş varken tâ karşı köye gönderilmezdi, o günün şartlarında düşünülmezdi belki böyle bir şey; belki bu da CENNET ANA'nın hatırlatmasıyla olmuştur. METİN MERGEN, RECEP GARİP, TALATÜLKER Şimdi de; Metin MERGEN Bey arkadaşımızın, şâir-yazar, tv programcısı Recep GARİP'in KALEMİN VAR OLSUN SEVGİLİ ŞÂİR diye sunduğu çok güzel bir şiir; paylaşmadan edeme(z)dim: ***** A T T Â ***** Meğer Ana kucağıymış Baba ocağı dedikleri yer Hiçbir mekân ev değil Ana gitmişse eğer   Ana gidince Ev sessiz kalır Soğur bütün kucaklar Kundaksız kucaksız üşür çocuklar İpi kopar uçurtmaların Bozulur oyuncaklar   Hayat sitem kalemiyle Öksüzün defterini karalar Öpmezse duâlı bir ağız Kabuk bağlamaz yaralar   Kaç olursa olsun yaşı Önemi yoktur Annesi varken herkes çocuktur   Çünkü en rahat uykuyu Ana kucağında uyur çocuklar Ana gidince attâya Birdenbire Büyür çocuklar *** Talat ÜLKER *** İŞİN TADI, YAZININ MİÂDI İşi tadında bırakmak adına bu güzel şiirle sözü bağlarken; anne-çocuk bağlamında en acı dramların yaşandığı GAZZE ve DOĞU TÜRKİSTAN başta olmak üzere tüm mazlûm coğrafyalarda zulmün sona ermesi, bunda bizim de katkımız olup, bir an önce görmeyi bizlere lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor, tekrar görüşmek ümîdiyle cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...
Ekleme Tarihi: 14 Mayıs 2024 - Salı

ÖPMEZSE DUALI BİR AĞIZ; KABUK BAĞLAMAZ YARALAR...

Anneler günü denilip durulunca, hadi biz de geri kalmayalım dedik. Daha doğrusu, önümüze gelen ilginç paylaşımlar bizi buna zorladı. Zîrâ her gün olduğu gibi bu anneler günü için de çok ilginç ve fazla miktarda paylaşımlar yapılıyor. Fakat mevzûbahis olan anne ya; burada da rekor onlara âit. Sizin anlayacağınız en çok polemik bu gün meyânı ve de beyânında yapılıyor.

İKİ KARE KARİKATÜR, MAHZUN BİR ANNE

Meselâ bir karikatür paylaşım şöyle: Bir çizim karesi; bir kanepeye hep berâber oturmuşlar. Anne ortada. Çocuklar 2'şerli olarak sağına-soluna sıkışmışlar. Hep birlikte zoraki tebessümle selfi çekme derdindeler. Anne gâyet ciddî. Ne olduğunun farkında bile değil. Bir nevî şaşırmış vaziyette.

MELÛL, MAHZUN, YAPAYALNIZ!

2.kare'nin üstüne BİR GÜN SONRA yazılmış; anne yapayalnız, aynı kanepede; melûl, mahzun, çâresiz oturuyor.

5 VAKİT "VE Lİ'VÂLİDEYYE"; YA ÖTESİ?!

Evet; bugünkü realite büyük ölçüde böyle. Diğer yandan, beş vakit namaz kılan birisinin günde en az 10-15 defâ RABBENAĞFİRLÎ VE LİVÂLİDEYYE duâsını okuduğu gerçeğinden hareketle bunun senede 3-5 bin defâ anne-babayı anmak anlamına geldiği ileri sürülerek bu tür yılda bir günlerin bizim bu konudaki sürekliliğimizi ve de dolayısıyla kültürümüzü yansıtmadığı, samîmiyetten uzak olduğu, hattâ bunun bir yozlaşmayı ifâde ettiği ileri sürülüyor.

HER ÇAĞIN KENDİ AHLÂKI

Öyle ya da böyle; ortada bir realite sözkonusu ve bugün çocuklarla ebeveynler arasında dağlar var. Yapacak bir şey yok. Her çağ kendi ahlâkıyla geliyor ve de bu karşılıklı değerlendirmelerle tezlerin de meseleyi olgunlaştırma ve de muhtevâsını derinleştirmeye yardımcı olduğu söylenebilir.

SEN ÇAĞA, ÇAĞ SANA

Dolayısıyla, çağın getirdikleriyle götürdükleri meyânında evlâtlar da çağa göre üzerine düşenler konusunda gerekenleri yapmada çağın dilini konuşturmalı, vazifesini bihakkın yapma gayretinde olmalıdır.

HARS'TAN KÜLTÜRE, EKİN'DEN İRFÂNA

Bu süreçte bir değişik paylaşım ve değerlendirme de şu şekilde tezâhür etti: Bakara Sûresi 223. Âyetİin ilk kelimeleri şöyle;

NİSÂÜKÜM; HARS'UN LEKÜM:

Meâlen; "Kadınlar sizin ekeneğinizdir" anlamına geliyor. Buradaki HARS ekenek, yâni TARLA demek. TDK'da HARS'ın karşılığı EKİN'dir. Dolayısıyla anne;

OCAKTA MEKTEP, BUCAKTA KÜLTÜR

Yâni evin öğretmeni, milletin irfânının yoğurucusudur. Nitekim bir diğer paylaşımda; HARS kelimesinin Arapçada bizim İRFAN olarak ifâde ettiğimiz KÜLTÜR anlamına geldiğinden hareketle Annenin çocuğun terbiyevî şekillenmesinde, kısaca hamurunun yoğrulmasında en büyük fonksiyona sâhip olduğu yorumu getiriliyor ki; el-hâk, doğru bir yaklaşımdır.

CENNET ANNELERİN AYAKLARI ALTINDADIR

Filhakîka, saygın bir ilim adamı olan Mustafa TATÇI Hoca'nın paylaşımı da bu meyânda ilginç. Daha doğrusu; yukarıya aldığımız Hadîs-i Şerîf çok farklı yorumlanıyor. İşte buyrun:

ANNE NEREYE, ÇOCUK ORAYA YÂNİ

"Cennet annelerin gidişatında (ayakları altında) dır. Annelerin hal ve gidişi iyi ise evladını cennete götürür değil ise cehenneme götürür. Bu Hadis-i Şerif annelerin iyi eğitilmesi ile ilgili olarak anlaşılmalıdır. Hal ve gidişi iyi olmayan annenin çocuğu her an cehennemi yaşar."

KADIN CÂNÎLERİ KİMİN ESERİ?

"Kadın cinayetlerinin temelinde; gidişatı iyi olmayan annenin yetiştirdiği erkek evlat bulunmaktadır. Nitelikli bir toplum olmanın yolu anne adaylarının iyi eğitilmesinden geçer. Bu özel günde beni yetiştiren merhum annemin mekanının cennet olmasını dilerim."

ANNE CENNET, DÜNYÂ CENNET

"Tüm annelerin bu özel günü kutlu olsun.

ALEMDE HER MİLLET KADININI yani anne adaylarını İYİ YETİŞTİRSİN. BÖYLECE DÜNYA CENNETE çevrilsin."

(Eğitimci Dr. Muharrem ÖK)

CENNET ANA, NUR OLDU BANA

Babam rahmetli de, 2,5 yaşında anne kucağından alınıp dedesinin konağına getirildiğinde bakımı uhdesine tevdî edilen, yine âileden biri onun mânevî eğitiminde etkili olmuştur.

Babam derdi ki; "benim dînî duygu ve bilgilerimin temelinde adı da kendi gibi CENNET olan ANA'mın çok payı var. Kulağıma ilk dînî ifâdeleri fısıldayan, bilgileri öğreten odur."

ÖNCE MEDRESE, SONRA MEŞGÂLE

Bilmiyoruz ama, bir büyük konağın bağ-bahçe, yayla-cenik her türlü işlerini çekip-çevirmek için ANA kucağından koparılmış bir çocuk, o kadar iş varken tâ karşı köye gönderilmezdi, o günün şartlarında düşünülmezdi belki böyle bir şey; belki bu da CENNET ANA'nın hatırlatmasıyla olmuştur.

METİN MERGEN, RECEP GARİP, TALATÜLKER

Şimdi de; Metin MERGEN Bey arkadaşımızın, şâir-yazar, tv programcısı Recep GARİP'in KALEMİN VAR OLSUN SEVGİLİ ŞÂİR diye sunduğu çok güzel bir şiir; paylaşmadan edeme(z)dim:

***** A T T Â *****

Meğer

Ana kucağıymış

Baba ocağı

dedikleri yer

Hiçbir mekân ev değil

Ana gitmişse eğer

 

Ana gidince

Ev sessiz kalır

Soğur bütün kucaklar

Kundaksız

kucaksız üşür çocuklar

İpi kopar uçurtmaların

Bozulur oyuncaklar

 

Hayat sitem kalemiyle

Öksüzün defterini karalar

Öpmezse duâlı bir ağız

Kabuk bağlamaz yaralar

 

Kaç olursa olsun yaşı

Önemi yoktur

Annesi varken herkes çocuktur

 

Çünkü en rahat uykuyu

Ana kucağında uyur çocuklar

Ana gidince attâya

Birdenbire

Büyür çocuklar

*** Talat ÜLKER ***

İŞİN TADI, YAZININ MİÂDI

İşi tadında bırakmak adına bu güzel şiirle sözü bağlarken; anne-çocuk bağlamında en acı dramların yaşandığı GAZZE ve DOĞU TÜRKİSTAN başta olmak üzere tüm mazlûm coğrafyalarda zulmün sona ermesi, bunda bizim de katkımız olup, bir an önce görmeyi bizlere lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor, tekrar görüşmek ümîdiyle cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.