Bugün Anneler günü. Bizleri bu dünyaya getiren, koruyup kollayan, büyüten ve hayata hazırlayan en önemli, en kıymetli varlıklarımız olan analarımızın günü. Çocuklar, yarın ellerinde bir buket çiçek veya ufak bir hediyeyle annelerine koşacak ve onlara sıkı sıkıya sarılacak.
O sımsıcak ana kucağı yine evladını bağrına basacak. İnsanın bedeninden daha çok, ruhunun üşüdüğü zamanda onu tek ısıtan yer ana kucağı evladını yine bağrına basacak. Anne sevgisi nasıl anlatılır, nasıl kelimelere dökülür açıkçası hiç bilmiyorum. Zaten kelimelere döküleceğine de inanmıyorum. O sevgi ancak yaşanır ve hissedilir.
Ondan daha büyük ve yüce sevgi yeryüzünde var mı onu da bilmem. Ama benim bildiğim tek bir şey var, oda bizleri yaratan Yüce Allah, bu dünyada bizi annelerimize emanet etti. İşte onu bilirim. Sadece bu bile annelerimizin nasıl bir varlık olduğunu anlatmaya yetiyor da artıyor bile.
Hangimiz annemiz yanımızdayken bir şeyden korktuk ki bu dünyada? Hangimiz en umutsuz anımızda annemizin tatlı bir sözü, içten bir bakışıyla tekrar dört elle sarılmadık ki hayata?
Hangimiz çocukluğumuzda en korktuğumuz anda annemizin yanına koşmadık ki? Oyun oynarken düşüp bir yerimize bir şey oldu mu ‘Anne’ diye bağırmadık ki hangimiz? Veya gece gök gürültüsünde kim korkup yatağından fırlayıp annesinin yanına sığınmadı?
Bırakın çocukluğumuzu, hangi yaşta olursak olalım en güvenli liman olarak hep annelerimizi gördük. Yüreğimizde fırtınalar koparken annemizden destek aldık. Hiçbir zamanda elimiz boş dönmedik.
Dünyada tüm parfümler bir araya gelse, tüm kokular tek bir koku olsa anne kokusunun yerini alamadığı bir kokudur anne kokusu. Çünkü o kokuda cennet kokar, Çünkü o kokuda Peygamber nefesi kokar.
Benim en rahat ettiğim yer annemin dizleriydi. Başımı annemin dizlerine koyduğumda ne dert kalıyordu, nede tasa. Öyle bir enerji ve güç alıyordum ki sanki dünyayla savaşacak güçte hissediyordum kendimi.
İnsan çok şeyin kıymetini yanındayken bilmez. Onu hiç kaybetmeyecekmiş sonsuza kadar yanındaymış diye düşünür. Ama gelin görün ki, kader denen acı gerçek, bir gün sizi bu dünyada karşınıza çıkıyor işte.
Bir anda savunmasız, hayatın tüm zorlukları karşısında çaresiz kalabiliyorsunuz. Anneniz görevini yapmış, size hayatı öğretmiş ve yaratanına gitmiş oluyor. Oluyor da buna evladın dayanması hiç ama hiç kolay olmuyor.
Hangi yaşta olursanız olun anne özlemi dayanılmaz bir özlemmiş anne özlemi. Bunu çok acı bir şekilde öğretiyor hayat insana. O nedenle benden tüm evlatlara naçizane tavsiyem herkes annesinin kıymetini bilsin.
Onun için herkes sıkı sıkıya annesine sarılsın. Kokusunu doya doya içine çeksin. Benim içinde çekin anne kokusunu içinize. Annenizin hayır duasını alın. Size bir ‘Allah razı olsun’ dedi mi ondan daha büyük servet yok. İnanın yok.
Bu yazı anneler günü yazısı değil. Anne ve Anneye özlem yazısı. Hayatta olan tüm annelerin yaşı kaç olursa olsun ellerinden saygıyla öpüyorum. Rahmete kavuşanlarında başta kendi anam olmak üzere tüm annelere Cenab-ı Allah Rahmetini şefaatini esirgemesin inşallah.