Filistin’de Her gün insanlar gözlerimizin önünde katlediliyor ve bizler sadece oturup ağıtlar yakıyoruz, sosyal medyadan duygularımız paylaşıp, buna son vermesi için katillerin destekçisi batıdan medet umuyoruz. Aslında bu durum İslam dünyasının iflasının ilanıdır. Açık konuşmak gerekirse Filistin’de devam eden insanlık dışı Siyonist katliamı bize şunu net bir şekilde ortaya koydu ki, ortada İslam’ın ve Müslümanların hakkını koruyan, can güvenliğini sağlayan bir yapının, bir sistemin olmadığı ve canımızı, malımızı, ırzımızı eli kanlı katillere ve onların destekçisi batıya teslim etmişiz. Kimse çıkıp biz buyuz, biz şuyuz demesin. Kim çıkıp (Türkiye’den başka, oda sadece konuşuyor) İsrail’i kınadı? Hangi İslam ülkesi veya Arap ülkesi kınadı? Hiç kimse. Seslerini dahi çıkaramıyorlar. Herkes bu vahşeti durdurması için Birleşmiş Milletler, Amerika, Avrupa Birliği ve NATO’dan medet umuyor, onlara çağrı yapıyor. Ne kadar trajikomik bir durum bu değil mi? Bu vahşetin arkasında olanlara, yıllardır İsrail’i pohpohlayanlara, İsrail’in kendini savunma hakkı var diyerek bu katliama, eli kanlı katillere destek verenlere çağrıda bulunup bu vahşete dur denmesini ve durdurması isteniyor. Böyle bir acziyet içerisinde İslam dünyası işte. Öyle bir hale geldik veya getirildik ki, birbirimize sahip çıkamaz olduk. Bu sadece bugünden kaynaklanan bir durum değil, yüzlerce yıllık ilmik ilmik işlenen Hazreti Ali (R.a) ile Hazreti Ayşe Validemiz arasına fitne sokan Abdullah İbn-i Sebe’den bugüne gelen bir planın neticesinde bu noktaya geldik. Ortada kurulan ve kurdurulan suni devletler. Ve ele geçirdikleri tüm sinir uçları, kitle iletişim araçları, gazeteler, televizyonlar, tüm ekonomik alanlar. Tüm İslam coğrafyasında akan kan ve birbirini kıran Müslümanlar. Irak, Suriye, Cezayir, Libya ve daha birçok yerde hep kardeş kavgası ve birbirini katleden Müslümanlar... İşin özü şu ki, bizler gerçek manada Allah’ın kitabı kuran ve Peygamber efendimizin sünnetinden uzaklaşmaya başladık bu işler başımıza gelmeye başladı. Kimse yanlış anlamasın ben dinden uzaklaşmaktan bahsetmiyorum. Ben din adına yüz yıllardır yapılan yanlışlardan bahsediyorum. Eğer bugün İslam dünyası kuran ve sünneti tam olarak yaşasa arkalarında Amerika ve Yahudilerin olduğu ne El-kaide, ne Işid bu kadar kök salamazdı. Çünkü herkes İslam’ın bu olmadığını çok iyi bilirdi. Eğer İslam dünyası bu kuran ve sünneti yaşasa ve bilse bugün ne Şialık, ne vahhabilik, ne Alevilik olmazdı. Yani ne Sisi, ne Esad diye bir belası olmazdı İslam dünyasının. Ama önce başımıza bu dertleri saldılar, daha sonra da Bosna’da Filistin’de, Doğu Türkistan’da ve daha pek çok yerde katliam yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Bizler şuursuz ve bilinçsiz olduğumuz sürece bu işler başımıza daha çok gelmeye devam eder. İsrail’in kendini savunma hakkı var diyerek kumsalda oynayan çocuklara dahi bomba yağdırmasına destek veren Almanya, Amerika ve İngiltere’den medet umarız. Ben ilk kara harekatının başladığı gün İsrail’in Ankara ve İstanbul temsilciliklerinde 100 binlerin olmasını beklerdim. Ben gezide birkaç ağaç için ortalığı yakıp yıkanların İsrail’i protesto etmek içinde sokağa çıkmasını beklerdim. Veya ben dün Cuma Namazı sonrasında cemaatin hiç dağılmadan en azından gıyabi cenaze namazı kılmasını beklerdim. Bugün dünyanın en zengin milletleri Müslümanlar. Petrol ve doğalgazdan milyarlarca dolar para kazanıyorlar ve bu paraları İsviçre, Amerikan, İngiliz, alman bankalarında. Ben onlardan ‘bu katliamı durdurun yoksa paralarımızı bankalarınızdan çekiyoruz’ demelerini beklerdim. Ama hiç biri olmadı bizler yine facebook, twitter hesaplarımızdan yazdıklarımızla tepkimizi gösteriyoruz. Yahudi malları almayalım diyoruz ama iftar sofralarımızda yine Coca-Cola içiyoruz. Yemeğin ardından çayın yanında Marlborro sigarası içiyoruz. Yine Yahudi ürünleri kullanmaya devam ediyoruz. Aslında işin özü şudur bizler eşek oldukça ve olmaya devam ettikçe bize semer vuran çok olur. Tüm bu olup bitenlere tepkisiz kalan ve çaresizce izleyen İslam dünyasının iflas ettiği, hatta böyle bir dünya olmadığının çok açık kanıtıdır...