Sevgili okurlar. Öncelikle seçim hayırlı olsun. İlimiz ilçemiz, köyümüz, beldemiz, bölgemiz ve de ülkemiz; tüm kardeşlerimiz ve gönül coğrafyamız için. Bu seçim sâdece bizim için değil, dost-düşman tüm dünyâ için de önemliydi.
Çünkü zâten, uluslar arası sırlar, gizli odaklar, sağır odalar vs. gibi konular bağlamında bir seçim süreci yaşadık. Kampanyalar ülke boyutlarını çok çok aşan bir mihverde seyr’etti. İlgili ilgisiz herkes bu seçime müdâhil olmaya çalıştı. Vatandaş da bunu gördü. Devletine sâhip çıkmak adına seçimlere asıldı. Katılımın zirve yapması bunun bir göstergesi.
Söylenecek söz çok. Sınırsız dersler var sonuçlarda. Herkese bir şeyler anlatıyor bu sonuçlar. İçtekine, dıştakine, baştakine, sondakine, yandakine, uzaktakine; her kese. Kimilerine ümit vaat ediyor, kimilerine kuşku ve kaygılar. Özellikle, çâresiz, sıkıntılı İslâm ve Türk Dünyâsı, kısaca, dünyânın tüm mazlumları için Türkiye’nin durumu çok anlam ifâde ediyor. Tabiî, onlara zulmeden zâlimler ve onların yerli işbirlikçileri için de tersi bir durum söz konusu. Bunları zamanla daha iyi göreceğiz.
Demek istiyoruz ki, sözün özü yorumlar sonsuzdur. Ancak biz bu kadar genel girişten sonra bizimle ilgili sonuçlara geçelim isterseniz.
Ulubey deyince artık Îsâ Türkcan. Tebrik ediyor, başarmasını cân u gönülden diliyoruz. Çünkü, onun başarısı Ulubey’in başarısı, dolayısıyla hepimizin başarısı olacaktır. Artık, tüm Ordu için olduğu gibi Ulubey için de güzel günler başlıyor. En büyük şans da, yazılarımızda sık sık vurguladığımız gibi Büyük Şehir, Altınordu’nun da aynı partiden olması.
ULUBEY DÜĞMEYE BASTI…
Ulubey’in başarısı bu üçgenin içiçeliğine ve diyaloğuna bağlı. Burada da problem gözükmüyor. Kaldı ki Îsâ Türkcan, özellikle seçilmiş bir isim. Halk ve sivil toplum kuruluşları, kültür, sanat, medya çevreleri olarak da sandıkta verilen destek bundan sonra da samîmiyetle sürdülür, bir şekilde katkıda bulunma cehdi ve duygusuyla hareket edilirse, hep söylediğimiz gibi Ulubey’in yıldızı parlayacaktır.
Vatandaş düğmeye bastı. Îsâ Türkcan’ın projeleri ortada. Hepimizin elinde broşür olarak da var. Oraya bakarak tâkip etmek, hem de fikrî, fiilî katkıda bulunmak, ayrıca nasıl omuz verebiliriz diye dâimî bir çabanın içinde olmak yanında duâlarımızı eksik etmemek de bir görev olarak devam ediyor. Bu aynı zamanda başarıyı artıracak bir tutumdur.
Partiler ve particilik artık sandıkta kalsın. Ne şımaralım, ne de üzülelim. Bundan sonrası, yalnızca Ulubey olsun. Lütfen, sâdece Ulubey. Çünkü, bu şirin ilçe burda kalmamalı. Diğer partili projelerden de istifâde etmekten çekinilmemeli. Aynı şekilde muhâlefet te katabileceği artıları esirgememeli.
Bunun için de en büyük görev Îsâ Türkcan’a düşüyor. Yaşar Pamuk, Sâmi Torun, Ümit Akdeniz ve diğerleri. Bu isimlerin hiç biri seçilenden daha az kâbiliyetli değiller. Dolayısıyla seçilen başkan, kişisel durumunu ve bir lütuf olan mevcut konumunu düşünerek, her şeyden önce bir insan, bir Ulubeyli ve artık yöresinin önderi mesâbesinde olarak herkese kucak açmalı. Zâten başarısının, dolayısıyla Ulubey’in bahtının sırrı da burada gizlidir.
Benim tanıdığım Îsâ Türkcan, bir tarafı halk, bir tarafı siyâset, bir tarafı kültür,sanat, edebiyât, spor, bir tarafı meşveret ve muhabbet olarak Ulubey’e ayrı bir hava getirecek, o hareketin bereketi Ulubey’i şahlandıracaktır.
“Bundan iyisi Şam’da kayısı!”
Sevgili okurlar. Yâni, vatandaş Ulubey için yapacağını en iyi şekliyle yapmıştır. Hani ne derler;“Bundan iyisi Şam’da kayısı!” Demek istiyorum ki, başkanın Büyük Şehir’in ve de iktidarın partisinden olmasından daha avantajlısı olabilir miydi? Bu anlamda Ulubey, başkanın yakınlığı yanında böylesi bir avantajı da tutturmuştur.
Bizler de elimizden geldiğince, dilimizin döndüğünce, kendi çapımızda katkıda bulunmaya çalışacağız. Sanırım, önceliği Ulubey olan herkes de bunu yapmaktan ictinâb etmeyecektir.
Allâh yardımcın olsun başkanım. Sen artık hepimizin başkanısın. Ulubey’in de sultanısın. Yâni, artık hüküm ve icraat sende. Tabiî sorumluluk da. Koskoca ilçenin ve tüm insanlarının her anlamda sorumluluğu, vebâli-günâhı boynuna. Bunun mânevî boyutunu da çok ciddîye al ve hakkını vermek için ne gerekiyorsa yapmak noktasında elinden geleni ardına koymamaya gayret et.
İnsanlara hizmet mesleği en güzel meslek. Efendimiz; “İnsanların efendisi ona hizmet edendir.”Buyuruyor. Dolayısıyla “Halka hizmet, Hakk’a ibâdettir.” Bu mazhariyet herkese mahsus değil. Bu şansı iyi kullanmanı ve halk katında da, Hak katında da başarılı olmanı dilerim. Allâh (CC) mahcup etmesin.
Sevgili okurlar. Sözün özü, seçim tekrar hayırlı olsun. Ulubeyimiz başta olmak üzere, Ordumuz ve de tüm yurdumuz da mutluluklarla dolsun ves’selâm…