Kendin yapıp üretmezsen
Eller şekle sokar seni!
Marka der, moda diyerek
Tayt içinde sıkar seni!...
Bulamazsın hiç bolunu
Bırakır dışta kolunu
Şaşırırsın Hak yolunu
Eyler ruhta sakar seni!
Yırtarak giydirir donu!
Hep çıplaklık olur konu
Ne olur bu işin sonu?
Bu kılıklar yakar seni!
Açıldıkça açılırsın
Dökülürsün, saçılırsın
Tanınmaz, zor seçilirsin
Terk eder; ırz, vakar seni!
Yabanlaşırsın gitgide
Ne Ramazan, ne de pide
Ne edep-ar; hayâ ne de
Şeytan kola takar seni!
Yaşarsan bu kıratlarda
Nevir kalmaz suratlarda
Koşamazsın sıratlarda
Günâhların tıkar seni!
Allâh’ın verdiği şekli
Değiştirmek neyin aklı?
Hak diyen, olmalı haklı
Yoksa sırat döker seni!
Kimi yeri gerdirirsin
Hazır burnu kırdırırsın
Her tada bakar durursun
Zehirler bu şeker seni!
Her gün ayrı renklerdesin
Keyiflerde, zevklerdesin
Her kimler, ne derse desin
Bozuyor her dekor seni!
Bilmem neyin peşindesin
Sanki çocuk yaşındasın
Her oyunun başındasın
Çatlatır bu rekor seni!
Bu kadarla kalsa iyi
Her adımda artar sayı
Pusulanın kopar yayı
Cehenneme tıkar seni!
Nûrânî’nin ağzı şomdur
Sözleri biraz dom-domdur
Gahî esrik, gâh laylomdur
Hep tenkîde bakar seni!
Aslında hiç, değil öyle
Sözde hilâf var mı, söyle?
Ölçüsüz gidişler böyle
Şarampole çakar seni!
O zaman, bunlar bir îkaz;
Gerekmez mi, biraz biraz?
Kardeşâne bir naz, niyâz
Belki tutar çeker seni!
Sözü bağlayalım ister
N’olur Hakk’a meyil göster
Sevinmesin misis, mister;
Bâtıl yola büker seni!...
İnsan dediğin bir anlık
İnat, boş bir kahramanlık
Gaflet büyük perişanlık
Çiğnemesin teker seni!
Bugünden tezi yok; hey be!
Patlamadan sırtta heybe
Yapacağın nasuh tevbe
Kirlerinden yıkar seni!
Hoş gelirsin aramıza
Gül sürersin yaramıza
Ses verirsin nâramıza
Dağlar çiçek kokar seni!
Gör bak, ne olacak hâlin;
Gün gün artacak kemâlin
Güzelleşecek cemâlin
Bu yol, aşka akar seni!
Ramazan, cumâ bir fırsat
Gerçi, hakta açık hep hat
Yedi gün, yirmi dört saat
Her sâniye tokar seni!
Giyin-kuşan, da artık gel
Önce davranmadan ecel
Bozuş şeytanla, kopsun tel
Yakmadan sahtekâr seni!
Öyleyse, ne duruyorsun?
Hâlâ hayâl kuruyorsun!
Niye bizi yoruyorsun?
Görelim tevbekâr seni!...