Anasayfa Yazarlar Zeki GÖL Yazı Detayı Bu yazı 1378+ kez okundu.
Zeki GÖL
Köşe Yazarı
Zeki GÖL
 

KİMLER BÜYÜKŞEHİR’E ÇOMAK SOKUYOR?

Evet, soru bu, kimler Ordu’nun büyükşehir olmasına çomak sokuyor? Ordu’nun büyükşehir olmaması için kimler Ordu’dan dışarı nüfus taşıyor? Daha ağır bir ifadeyle kimler Ordu’ya ihanet ediyor?.. Ordu’nun büyükşehir olması için verilen büyük çabaya rağmen hala bir tedirginlik var. Yürütülen onca kampanyaya, insanların Ordu’ya nüfuslarını aldırma çabalarına rağmen hala hiç kimse ‘bu iş bitti. Ordu büyükşehir oldu’ diyemiyor. Çünkü Ordu’da birileri de Ordu’nun büyükşehir olmaması için el altından gizliden gizliye Ordu dışına nüfus taşıyor. Büyükşehire karşı olursunuz anlarım. Bunun iktidarın siyasi bir hesap içi yaptığını, hedefinin Ordu belediyesini kapmak olduğunu söylemelerini de anlarım. Amma, bunu Ordu’dan nüfus kaçırmaya vardıracak kadar ileri götürmesine kimsenin anlamam. Bunun adı düpedüz ihanettir. Başka hiçbir açıklaması yoktur bunun. Bunun bence belediye başkanlığını kazanıp kazanmamaktan öte, ittihat ve terakki mantığının hala olduğu az ama etkili bir zümre olduğunu gösteriyor. Bu mantık hep küçük olsun benim olsun mantığıdır. Yeni bir şeye karşı çıkan, bu kesim için esas olan şey var olanı eleştirmek üzerine kuruludur hayat felsefeleri. Bu kesimin yaşaması için kendi elindeki gücün gitmemesi için gelişimin, büyümenin olmaması gerekir. İşte büyükşehire bunun için karşılar aslında. Çünkü biliyorlar ki Ordu büyükşehir olursa ellerindeki tüm güç yok olacak. Nasıl ki Türkiye gelişip büyüdükçe İstanbul’daki büyük sermaye elindeki gücü Anadolu sermayesiyle paylaşmak zorunda kaldıysa, bu durumun aynısı Ordu’da da gerçekleşecek Ordu büyükşehir olursa. İstanbul sermayesi yıllarca direnmedi mi elindeki gücü Anadolu’yla paylaşmamak için, Anadolu’daki işadamlarına ‘yeşil sermaye’ diye yaftalar astı elindeki medya gücüyle. Ama rüzgarın önünde duramadılar. Nasıl sizlerinde duramayacağı gibi. Efendim neymiş Ordu büyükşehir olma kriterini taşımıyormuş. Ya Allah aşkına nedir bu büyükşehir olma kriteri söyleyin de bizde bilelim. Ordu coğrafyası çok dağınıkmış, hizmet götürülemezmiş. Tabi senin kafanla götürülmez. Bu kafa değil mi? Bolu Dağı Tünelini patates deposu yapmayı düşünen? Bu kafa değil mi İstanbul’a boğaz köprüsü yaptırmamak için çırpınan? Benim hiç unutamadığım bir olaydır. 1983 seçimlerinde Rahmetli Özal, canlı yayında diğer parti liderleriyle tartışıyor. Özal, ‘boğaz köprüsünü satacağım’ dedi. Aslan sosyal demokrat Necdet Calp atladı o zaman, ‘sattırmam efendim, sattırmam. Sen kimin malını satıyorsun? Devletin malını sattırmam’ diye başlamıştı bağırıp çağırmaya. Allah nur içinde yatırsın Rahmetli Özal’da sakin bir şekilde ‘hisse senedini efendim köprüyü değil’ demişti. Garibim Calp, zannetti ki Özal köprüyü satınca birileri köprüyü alıp gidecek. Ortaya hiçbir proje koymazlar, proje yapanları, Ordu’nun Türkiye’nin gelişmesi için kafa patlatanları da engellemek için ellerinden geleni yaparlar. İşte diyorum ya bunlar kendilerine bir dünya kurmuşlar, bunlar Ordu’yu kışın Düz Mahalle, Yazında Cumhuriyet Mahallesi’nden ibaret sayıyorlar. Sanıyorlar ki bu yerlerden başka Ordu yok. Bırakın Ordu büyükşehirle büyüsün. Bırakın Ordu kabuklarını kırsın. Bırakında onlarca yıldır yediğiniz Ordu’nun kaynaklarından bir nebze olsun, Mesudiye’de yararlansın. Gölköy, Gürgentepe, Korgan, Ulubey’de yararlansın. Bırakın artık Ordu’ya ihanet etmeyi...
Ekleme Tarihi: 16 Şubat 2014 - Pazar

KİMLER BÜYÜKŞEHİR’E ÇOMAK SOKUYOR?

Evet, soru bu, kimler Ordu’nun büyükşehir olmasına çomak sokuyor? Ordu’nun büyükşehir olmaması için kimler Ordu’dan dışarı nüfus taşıyor? Daha ağır bir ifadeyle kimler Ordu’ya ihanet ediyor?..

Ordu’nun büyükşehir olması için verilen büyük çabaya rağmen hala bir tedirginlik var. Yürütülen onca kampanyaya, insanların Ordu’ya nüfuslarını aldırma çabalarına rağmen hala hiç kimse ‘bu iş bitti. Ordu büyükşehir oldu’ diyemiyor.

Çünkü Ordu’da birileri de Ordu’nun büyükşehir olmaması için el altından gizliden gizliye Ordu dışına nüfus taşıyor. Büyükşehire karşı olursunuz anlarım. Bunun iktidarın siyasi bir hesap içi yaptığını, hedefinin Ordu belediyesini kapmak olduğunu söylemelerini de anlarım.

Amma, bunu Ordu’dan nüfus kaçırmaya vardıracak kadar ileri götürmesine kimsenin anlamam. Bunun adı düpedüz ihanettir. Başka hiçbir açıklaması yoktur bunun. Bunun bence belediye başkanlığını kazanıp kazanmamaktan öte, ittihat ve terakki mantığının hala olduğu az ama etkili bir zümre olduğunu gösteriyor.

Bu mantık hep küçük olsun benim olsun mantığıdır. Yeni bir şeye karşı çıkan, bu kesim için esas olan şey var olanı eleştirmek üzerine kuruludur hayat felsefeleri. Bu kesimin yaşaması için kendi elindeki gücün gitmemesi için gelişimin, büyümenin olmaması gerekir.

İşte büyükşehire bunun için karşılar aslında. Çünkü biliyorlar ki Ordu büyükşehir olursa ellerindeki tüm güç yok olacak. Nasıl ki Türkiye gelişip büyüdükçe İstanbul’daki büyük sermaye elindeki gücü Anadolu sermayesiyle paylaşmak zorunda kaldıysa, bu durumun aynısı Ordu’da da gerçekleşecek Ordu büyükşehir olursa.

İstanbul sermayesi yıllarca direnmedi mi elindeki gücü Anadolu’yla paylaşmamak için, Anadolu’daki işadamlarına ‘yeşil sermaye’ diye yaftalar astı elindeki medya gücüyle.

Ama rüzgarın önünde duramadılar. Nasıl sizlerinde duramayacağı gibi. Efendim neymiş Ordu büyükşehir olma kriterini taşımıyormuş. Ya Allah aşkına nedir bu büyükşehir olma kriteri söyleyin de bizde bilelim. Ordu coğrafyası çok dağınıkmış, hizmet götürülemezmiş.

Tabi senin kafanla götürülmez. Bu kafa değil mi? Bolu Dağı Tünelini patates deposu yapmayı düşünen? Bu kafa değil mi İstanbul’a boğaz köprüsü yaptırmamak için çırpınan?

Benim hiç unutamadığım bir olaydır. 1983 seçimlerinde Rahmetli Özal, canlı yayında diğer parti liderleriyle tartışıyor. Özal, ‘boğaz köprüsünü satacağım’ dedi. Aslan sosyal demokrat Necdet Calp atladı o zaman, ‘sattırmam efendim, sattırmam. Sen kimin malını satıyorsun? Devletin malını sattırmam’ diye başlamıştı bağırıp çağırmaya. Allah nur içinde yatırsın Rahmetli Özal’da sakin bir şekilde ‘hisse senedini efendim köprüyü değil’ demişti. Garibim Calp, zannetti ki Özal köprüyü satınca birileri köprüyü alıp gidecek.

Ortaya hiçbir proje koymazlar, proje yapanları, Ordu’nun Türkiye’nin gelişmesi için kafa patlatanları da engellemek için ellerinden geleni yaparlar.

İşte diyorum ya bunlar kendilerine bir dünya kurmuşlar, bunlar Ordu’yu kışın Düz Mahalle, Yazında Cumhuriyet Mahallesi’nden ibaret sayıyorlar. Sanıyorlar ki bu yerlerden başka Ordu yok.

Bırakın Ordu büyükşehirle büyüsün. Bırakın Ordu kabuklarını kırsın. Bırakında onlarca yıldır yediğiniz Ordu’nun kaynaklarından bir nebze olsun, Mesudiye’de yararlansın. Gölköy, Gürgentepe, Korgan, Ulubey’de yararlansın. Bırakın artık Ordu’ya ihanet etmeyi...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.