DR. FATİH AKKAYA'DAN KORKUTAN AÇIKLAMA

Ordu Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Akkaya, “Hastalığın aktif seyrinde veya atlattıktan sonra kalp zarı enfeksiyonu, kalp damar tıkanıklığı, beyin damarlarında tıkanıklara bağlı inmeler, toplardamar tıkanmaları ve akciğer embolililerinde artış dikkat çekmektedir.”   Ordu Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Akkaya, yaptığı yazılı açıklamada Covid-19 hastalığı, klinik olarak çok geniş yelpazesi bulunan bir hastalıktır. Semptomsuz veya çok hafif semptomlarla seyredebildiği gibi solunum yolları ve kardiyovasküler komplikasyonları çok ağır ve yıkıcı seyrederek ölüme yol açabileceğini açıkladı.   Pandeminin ilk yılında daha çok virüsün akciğer hasarına neden olarak riski artırdığı rapor edilirken pandeminin ikinci yılından itibaren akciğer dışında kalp ve diğer organları etkilediğine yönelik birçok yayınlar rapor edildiğini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Fatih Akkaya, “Özellikle kardiyovasküler hastalıklar dediğimiz kalp ve damar hastalıkları Covid-19 hastalığının olumsuz etkilediği başlıca alanlardan biridir. Hastalığın aktif seyrinde veya atlattıktan sonra kalp zarı enfeksiyonu dediğimiz perikardit ve miyokardit, kalp damar tıkanıklığı dediğimiz akut koroner sendromlar, beyin damarlarında tıkanıklara bağlı inmeler, toplardamar tıkanmaları ve akciğer embolililerinde artış dikkat çekmektedir. Daha önce bilinen kronik hastalığı olmayan veya genç yaştaki vakaların çoğu asemptomatik seyretse de ileri yaş, hipertansiyon, diyabet, serebrovasküler hastalıklar, kronik akciğer hastalıkları, aktif kanser, kronik böbrek ve kronik karaciğer hastalıkları bulunan kişilerde bu riskler daha çok artmaktadır”.   Dr. Fatih Akkaya, Ordu Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinde yapılan ve yurtdışında yayınlanmış bir çalışmada hastalığı hafif ayaktan atlatan kişilerde yapılan kalp ultrasonu (EKO) sonucunda subklinik düzeyde ( klinik açıdan semptomsuz ancak hücresel etkilenme)  kalbin olumsuz etkilendiğini izlendikleri söyledi.   Ordu Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Akkaya, açıklamasında “Hastalığın erken fazında virüs akciğer dokusuna girerek çoğalmaya başlar. Bu dönemde immün yanıt sonucu inflamatuar yanıt şiddetine bağlı akciğer hasarı, nefes darlığı veya öksürük, ateşe neden olabilir. Geç fazında ise viral yük azalmasına rağmen bağışıklık yanıtın artarak devam etmesi akciğer dışında kalp ve diğer birçok organa hasar verebilir. Bu artmış bağışıklık yanıtı damar yapılarında hasarlanmaya ve bunun sonucunda damar içinde pıhtılara sebep olarak damar tıkanmalarına yol açabilir. Bu yüzden hastalık ister hafif ister ağır semptomlarla seyretsin muhakkak sağlık kurumlarından gerekli tıbbi desteğe ulaşılmalı, verdiği öneri ve tedavilere uyum gösterilmelidir. COVID-19’a bağlı kalp hasarı, hem direk olarak virüsün kendisi ile hem de bağışıklık sisteminin yanıtı ile damar hasarıyla kardiyovasküler hastalıkları ve aritmileri artırmaktadır. Sistemik inflamatuar yanıt, kalp çarpıntıları tetikleyebilir. Çarpıntı şikayetleri hastalık sonrası ilk üç ay içerisinde devam etmesi sık görülen bir semptomdur. Hastalık sonrası çoğunlukla kardiyoloji polikliniğine çabuk yorulma ve çarpıntı şikayetleri sık görülmekle birlikte bir süre sonra kendiliğinden sonlanmaktadır.  Kalp krizi, kalbi besleyen damarların tıkanmasına bağlı oluşan önemli bir sağlık sorunudur. Özellikle pandemi ile birlikte önceki yıllara nazaran daha genç yaşta kalp krizleri görülme sıklığı artmıştır. Pandeminin oluşturduğu hareketsiz ve stressli ortam ayrıca hastalığın damar tıkanıklığı oluşturma riskli göz önünde tutulduğunda kalp krizlerinin ana artış sebebini oluşturmaktadır. Kalp kası tutulumu sık görülmeyen ancak ciddi tutulum olduğu taktirde ileri evre kalp yetmezliğine sebep olabilen bir durumdur. Ölümcül seyredebilen bir durum olan ileri evre kalp yetmezliği hastalık sonrası nefes darlığı ve çabuk yorulma şikayetleri ile başvurup kardiyak muayene ve ekokardiyografi ile tanısı konulabilmektedir.  Bütün bu oluşabilecek sonuçlar göz önüne alındığında Covid-19 tanısı almış hastalara doktor önerisi doğrultusunda kan sulandırıcı tedaviler sıklıkla önerilmektedir. Uygun hastalar doktor tarafından belirlenmeli ve hastalar kendi başlarına kan sulandırıcı tedaviyi uygulamamalıdır. Her hastanın farklı bir tedavisi olabileceği unutulmamalıdır. Hastalık sonrası kişilerin kardiyoloji muayenesine başvurması uygun gözükmektedir. Ayrıca hastalık esnasında veya sonrasında göğüs ağrısı, nefes darlığı veya çarpıntı gibi şikayetleri olan kişiler semptomları ciddiye alıp hekime başvurması çok önemlidir”.   TÜM DÜNYA MUHAKKAK BU PANDEMİYİ DE ATLATACAKTIR Dr. Fatih Akkaya, zorlu ve sıkıntılı dönem geçiren tüm dünya muhakkak bu pandemiyi de atlatacağını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti” Andeminin ilk dönemlerine göre artık hastalıkla daha kolay baş etmek mümkündür. Son dönem mutasyonlar hastalığın bulaşmasını kolaylaştırmak ancak ölümcül ciddiyetini giderek azaltmaktadır. Fakat her mutasyon yeni bir sonuç doğurabileceği unutulmamalı ve maske mesafe temizliğe sıkı sıkıya uyulmalıdır. Aşılanma bu hastalığı atlatmaktaki en önemli anahtarlardan biridir. Aşılanan kişilerin yaşları ileri ve kronik hastalıkları dahi olsa hastalığı daha hafif atlatmakta ve ölümcül komplikasyonlar azalmaktadır. Mutasyonlarla mücadele için ilave hatırlatma doz aşıları çok önemli yer tutmaktadır. Bu yüzden sağlık bakanlığınca uygun görülen kişiler aşı haklarından muhakkak yararlanmalıdırlar. Hastalığın oluşturabileceği komplikasyonlar artık daha iyi bilinmekte ve önlemi alınabilmektedir. Bu yüzden hastalığın ciddiyetini bilmek, ona göre hareket etmek, sağlık kurumlarının önerilerini uygulamak çok önemlidir.”